Türkiye'nin siyasi arenası, tarih boyunca inişli çıkışlı, tutkulu bir sahne olmuştur. Seçimlerle şekillenen bu yolculukta, halkın umutları, inançları ve beklentileri siyasetin merkezinde yer alır. Ancak ne yazık ki, zaman zaman bu umutlar kırılır, beklentiler boşa çıkar. Son yılların Türkiye’sinde de buna benzer bir kırılma yaşanıyor. Nedir bu kırılma? Cumhuriyet Halk Partisi’nin birinci parti olarak çıktığı seçimlerin ardından, Özgür Özel’in genel başkanlık süreci.

Seçimden birinci parti olarak çıkmak her siyasi figür için büyük bir onur ve sorumluluktur. Ancak Özel, bu süreci “siyaseten nezaket” cümlesi altında halkın güvenini zedeleyerek yönetiyor. Bu "nezaket" durumu o kadar çarpıcı ki, TBMM'de yaptığı sert eleştirileri unutup, sonrasında kulislerde samimi sohbetlerle dengelemeye çalışması, "siyaseten nezaket" diye açıklanıyor. O halde halk olarak biz de bu durumu "siyaseten bir oyun" olarak mı değerlendireceğiz?

Özgür Özel’in tutumu, CHP tabanında giderek büyüyen bir hayal kırıklığına neden oluyor. Halk, CHP’ye verdiği oyla değişim bekliyordu. Bu değişimin lideri olarak görülen Özel, meclis kürsüsünde söyledikleriyle yetinmeyip, daha güçlü bir duruş sergilemeliydi. Amerika’da yaptırılan ve Amerika yargısı tarafından soruşturulan "Türk Evi" davasının avukatlığına soyun, demedik laf bırakmadığı Ak Parti Lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı "grup kararı" ile ayakta karşıla. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli ile karşılıklı iltifatlar yağdır. Sorulduğunda ise "Siyaseten nezaket" de. Asıl dikkat çeken ve ironi dolu olan nokta ise, eski MHP’li Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt’un, Özel’den çok daha solcu bir duruş sergilemesi. Evet, yanlış duymadınız! Eski bir MHP’li milletvekilinin solcu söylemleri, sol bir partinin liderinden daha radikal, daha cesur. Bu noktada halkın zihninde beliren soru şu: Özgür Özel gerçekten solcu mu? Yoksa "tatlı su solcusu" mu?

Cemal Enginyurt’un siyasi söylemlerine bir bakalım. Yıl 2019, Enginyurt hala MHP Ordu Milletvekili iken, Bendeniz “Kütüğümü sırf MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’a oy vermek için Ordu’ya mı alsam ne?” diye bir paylaşımda bulunmuştum. Neden? Çünkü o zamanlar bile Enginyurt’un halkın yanında duran, sistemi eleştiren ve yürekten konuşan bir siyasi figür olduğuna inanıyordum. Onun söylemleri, her zaman halkın ihtiyaçlarına ve dertlerine derman olma amacı güdüyordu. Enginyurt’un o dönemki sert muhalefet dili, Özgür Özel’in bugünkü yumuşak ve güvensiz tavrından çok daha radikaldi. Hatta bazı CHP’liler bile Enginyurt’un sol söylemlerini alkışlıyordu.

Enginyurt, bugün bile birçok solcudan daha radikal, daha halkçı bir duruş sergiliyor. Oysa Özgür Özel ve ekibi, eski tüfek solcular tarafından “tatlı su solcusu” olarak tanımlanmaya başlandı. Bu tanım giderek daha fazla insan tarafından kabul görüyor. CHP, yıllarca emek mücadelesi veren, halkın yanında duran bir parti olarak tanınırken, bugün liderliğinde gördüğümüz figürler bu ideali geride bırakıyor.

Bugün Özel’in söylemleri, icraatları ve duruşu maalesef halkın güvenini zedeleyen, CHP’nin sol kimliğini bulanıklaştıran bir görüntü çiziyor. Üstelik bu durum sadece CHP tabanında değil, sol düşünceyi benimseyen birçok eski tüfek solcu tarafından da eleştiriliyor. Özel’in ve ekibinin "tatlı su solcusu" olarak anılmasının nedeni de tam olarak bu.

Tatlı su solcusu ne demek? Dışarıdan bakıldığında sol söylemleri benimseyen, sol değerleri savunan ancak icraata geldiğinde kapitalist düzenin çarklarına ayak uyduran bir figür. Öyle ki, AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yıllarca sert eleştiriler yapmış Özgür Özel, bugün Erdoğan’ı grup kararıyla ayakta karşılıyor. Bu ne yaman çelişkidir!

Sonuç olarak, CHP’nin bugünkü genel başkanı Özgür Özel’in durumu maalesef iç açıcı değil. Seçimlerde birinci sıraya yükselen bir partinin lideri, halkın beklentilerine cevap veremiyor. Özel’in bu tutumu, sadece CHP tabanında değil, Türkiye genelinde de ciddi bir güvensizlik yaratıyor. Sol düşünceye inananlar, Özel’in liderliğinde bir umut göremiyor. Oysa halk, CHP’ye oy verirken bir umutla, bir değişim beklentisiyle sandığa gitmişti. Özel’in ise bu umutları suya düşürmekle meşgul olduğu aşikar.

Eski bir MHP’li Cemal Enginyurt’un, bugün Özgür Özel’den daha solcu bir duruş sergiliyorsa, burada ciddi bir problem var demektir. Enginyurt’un halkçı, radikal ve cesur söylemleri, Özgür Özel’in tutarsız ve güven vermeyen siyasetini açıkça gölgede bırakıyor.

Sonuç olarak, CHP'nin başındaki bu "tatlı su solcuları" ya halkın gerçek sorunlarına inip mücadele edecek ya da tarih sahnesinden silinip gidecekler. Halk, boş vaatlerle, siyasi nezaket adı altında yapılan hareketlerle kandırılamaz. Özgür Özel ve ekibi bunu ne zaman anlayacak, işte asıl mesele bu.