Osmaniye'de "Lezzet Festivali" renk kattı. Yeni başkan halkla iç içe. Eksiklikler olsa da, festival başarılıydı.
Bir şehir anıları ile vardır. Anılarıdır o şehri güzel yapan. Çocukluğunun geçtiği sokaklar, ilk kavgalar, ilk kan kardeşler, ilk arkadaşlar, ilk aşklar, tanıştığın ilk acılar ve ilk mezarlık ziyaretleri. Bir şehri özlettiren aslında beton yapıları ya da park bahçeleri değil, kafeteryaları değil; yaşadığı o güzel anlarıdır. Şehir solduğumuz ve adına zaman dediğimiz sürenin bize anımsattıklarından öte bir şey değildir. Aradan geçen yılların ardından tekrar şehre dönüp baktığımızda özlediğimiz aslında asfalt değil "anılardır."
Bu hafta sonu Osmaniye’de bu anılara bir yenisi eklendi. Uzun zamandır yapılmayan bir festival yapıldı. “Osmaniye Lezzet Festivali” elbette aslında adına “Mini Lezzet Festivali” de denebilir. Belki de “sokak lezzetleri festivali” de denebilir. Bir yanda yemek yarışmaları, diğer yanda söyleşiler, diğer yanda sokak lezzetleri, beri yanda şarkı dinletileri. Oldukça keyifli bir hafta sonuydu.
Herkes yeni seçilen belediye başkanı İbrahim Çenet’i ilk kez bu kadar yakından gördü. Halkın içindeydi. Oyunlara eşlik etti. Gençlerle sohbet etti. Söyleşti. Osmaniye uzun zamandır görmediği başkanlık samimiyetini yeniden hatırlamış oldu. Yeniden hatırladı diyorum çünkü 2009 yılında sayın Kadir Kara’nın ilk günleri de aynı böyleydi. Halkın içinde geziyor, konuşuyor, dert dinliyor, duraklarda çay içip sorunların çözümü için kendince bir mücadele veriyordu. Zaman geçtikçe soğudu, soğutuldu! Umarım sayın Çenet aynı hataya düşmez! Elbette bu noktada önemli faktör yanındaki isimlerdi..!
Konumuza dönecek olursak, bu hafta sonu Osmaniye hafızasında ilerde anlatılacak anılardan biri için yer oluşturdu. Bu özellikle gençler için çok doğru bir adımdı. Elbette aksaklıklar vardı. Elbette sorunlar vardı. Umumi tuvaleti olmayan şehirde, erkekler camilere koşarken, kadınlar çevredeki esnaf dükkanlarında soluğu aldılar. Elektrik sıkıntısı, sıcak havada soğuk kalması gereken gıdaları koruyamadı. Yeni anneler için emzirme odaları da unutulmuştu. Hani gönül isterdi ki engelliler haftasında bir stantta engelliler platformuna verilip bir farkındalık oluşturulabilirdi. Tüm noksanlıklara rağmen güzel bir etkinlik olduğunu söylememek haksızlık olur. Emeği geçen başta usta şef Ali Küpeli, Beyoğlu Yemekçilik, Korkut Ata Üniversitesi ve Osmaniye Belediye Başkanlığı olmak üzere herkese teşekkür ederim.
Bu festival bir şeyi daha anımsattı: Fuar ve kongre merkezi. Şehirde en büyük ihtiyaçlardan biri olan kongre merkezi maalesef artık bir ihtiyaçtan öte elzem bir durum. Bu tarz etkinliklerin artması, özel ya da resmi kurumların faaliyetlerini sürdürebilmeleri açısından çok önemli bir durum. Umarım Başkan Çenet, başkan yardımcıları Sayın Özdokur ve Sayın Davarcı ve Belediye meclis üyeleri kongre merkezi konusunda görüş birliğine varır ve "amaaan heel olsa yaparık" deyip bir kenara atmaz.
Baş kısımda dediğimiz gibi, “Şehir solduğumuz ve adına zaman dediğimiz sürenin bize anımsattıklarından öte bir şey değildir. Aradan geçen yılların ardından tekrar şehre dönüp baktığımızda özlediğimiz anılardır.” Bu hafta sonu da o anılardan biri oldu. Bir kez daha emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Unutmadan, alanın her yanında bu etkinliği şehre ve ülkemize duyurmaya çalışan basın emekçisi dostlarıma da ayrı bir teşekkürü borç bilirim. Umarım bir gün “Yerel Medya Günleri”ni düzenlemekte Osmaniye’ye nasip olur. Çünkü yerel medya bir şehrin yaşayan hatırasıdır.
“Anılar hep olsun ama geleceğe de odaklanmayı unutmayın”
Muhabbetle.