Sosyalleşme ve iyi vakit geçirme amaçlı oluşturulan kafelerde prensip gereği rahatlatıcı şarkı ezgileri işlenir.

Ben de bu amaçla küçük bir kafeye oturup sıcak bir şeyler içeyim dedim ama  kendisi küçük kültürü büyük olan şehrimizde beni şaşırtan şarkılarla karşılaştım.

Yaş fark etmeksizin özel parça istekleri hep arabesk veya revize edilmiş arabeskler. Masalarda ise siyaset, günlük sıkıntılar ve para konuşuluyor. Kimse halinden memnun değil. gelecek hayalleri kurulmuyor. Günü nasıl kurtarırız düşüncesi var herkeste. Tabiri caizse, iki kişi konuşmaya başladığı an sigara kendi kendine yanıyor. Hevesler tükenmiş, saatlerin bir anlamı yok. Dertlere sunulan çözümler bir türlü tutmuyor. Bir bardak çay, iki kupa bardak sıcak latte gülümseyerek değil de kaygılanarak içiliyor.

Kafe sahibi arkadaş ise masalar dolu olmasına rağmen aynı karanlığın içinde. Günün tadını çıkaramaz halde. Müşterilerin çoğu tanıdık kendine. “ Nasılsın? “ sorusundan sonraki diyalog “ Çözebildin mi şu işi? “  kısmına  geçiyor. Açıklamalar başlıyor ve sohbet  dertlerin temasıyla süsleniyor. Kulaklarda yine o arabesk nameler çalıyor.

Kafeye gidip de sosyal medyada hikaye paylaşmadan olmaz diyen müşteri ise ortamın rehavetinden olsa gerek, paylaşımında yine arabesk müziği kullanıyor. Acıların kadını namı ile anılan Bergen Hanım’ın sesi geliyor telefondan, “Sen affetsen ben affetmem…” ortalama dört dakika süren eser ölümsüzlüğünü ilan edip aramızda dolaşıyor.

Bu durum sadece benim değil oradaki bir beyefendinin de dikkatini çekmiş. Dayanamayıp “Yahu her istek parça neden böyle? biraz canlanın! “ diyerek isyan etti. Herkes gülümsedi, ben de dahil. Haklıydı çünkü fakat iki dakika sonra gene aynı parçalar çalmaya devam etti. Kaldığımız yerden devam ettik tınılar arasında iç çekmeye.

Kim derdi ki 80’li yılların arabesk efsaneleri bugün bile aynı popülerlikte olacak. Özellikle de genç nesil yapay zeka destekli yeni müzik türlerini değil de eski parçaları sevecek. Kimse bunu bilemezdi. Duygularımızın çığlıklarını yıllar geçmesine rağmen arabeskin kelimelerinde buluyoruz. Çağ değişir, toplum değişir ama arabeskin yeri bizde değişmez. Cümlelerimi bitirirken Müslüm Abimiz gibi selamlıyorum herkesi.