Osmaniye'nin siyasi manzarası, yaklaşan yerel seçimlerle birlikte önemli bir dönüşüm sürecine girdi. Uzun yıllardır tepe noktada alınan ittifak kararlarının, genel olarak Türkiye'de yerel seviyede büyük bir karşılığı olurken, Osmaniye'de bu seçim döneminde durum farklı bir seyir izliyor. Artık toplumsal genel yargı ittifakların, partilerin özünü bozduğu şeklinde. Bu kanı ise, Osmaniye seçmeni tarafından giderek daha fazla fark ediliyor.
Osmaniye seçmeni, genel siyasi ittifaklar yerine, kendi bölgelerinin ihtiyaçlarına ve sorunlarına daha duyarlı adayları destekleme eğiliminde olduğu yüksek sesle dillendirilmeye de başlandı. Bu durum, siyasi partiler ve adaylar için Osmaniye'nin özelinde yerel sorunlara daha hassas yaklaşmalarını ve kişisel niteliklerini öne çıkarmalarını gerektiriyor. Artık parti genel merkezlerinin atadığı ve dayatmacı bir bakış açısıyla “sizin başkanınız filanca aday, filanca parti ile de işbirliği yapıp başkanlığı onaylayın” tarzı tahakküm edici bakış açısı tabanda karşılık bulmayacak gibi duruyor.
Görüştüğümüz çeşitli partilerden siyasiler bu dönüşümün birçok nedeni olduğunu belirtiyor. Osmaniye'nin yerel dinamiklerinin önemi, siyasi bıkkınlık, sosyal medyanın etkisi ve bölgesel ihtiyaçların çeşitliliği, bu değişimin başlıca sebepleri arasında gösteriliyor.
Geçtiğimiz dönem MHP ve AK Parti ittifakı ile seçimi kazanan Kadir Kara döneminde herhangi bir Ak Partili ismin başkan yardımcısı olarak atanmaması, Ak Parti’nin bir çok kesimi tarafından artık daha fazla söyleniyor. “Ya aynı şey tekrar yaşanırsa” sorusu da genç Ak Partili seçmenlerde kaygıya neden oluyor. Diğer açıdan bakarsak bu sürecin sonu ile 10 yıldır kendi adayına oy veremeyen bir Ak Partili seçmen kitlesi gerçeği de yok sayılamaz.
2023 itibarı ile seçmenlerin bilgiye erişim imkânlarının artması ve sosyal medyanın yaygınlaşması, Z kuşağının kendi özgür iradesi ile karar verme yeteneğinin daha da artması, genel siyasi eğilimlerden ziyade, bireysel adayların Osmaniye'deki performanslarını ve vaatlerini değerlendirmelerine olanak tanıyor. Ayrıca, Depremin yaralarını sarmaya çalışan Osmaniye'nin kendine has ihtiyaçları ve öncelikleri, ulusal düzeydeki siyasi stratejilerin her zaman yerel düzeyde etkili olmayabileceğini gösteriyor. Genç seçmen tüm bunların farkında.
Bu yeni durum, siyasi iletişim ve kampanya stratejilerinde de Osmaniye özelinde yenilikçi yaklaşımların benimsenmesini zorunlu kılıyor. Yerel seçim kampanyalarının artık daha kişisel, daha yerel ve daha samimi olması gerekiyor. Osmaniye'nin siyasi sahnesindeki bu değişim, yerel seçimlerin sonuçlarını ve şehrin siyasi geleceğini doğrudan etkileyebilir.
Yaklaşan yerel seçimler, tavan ittifak beklentilerine son vererek tabanda seçme özgürlüğünün iliklerine kadar hissedilmesine olanak tanıyabilir. Osmaniye “yeter sizin pazarlıklarınızdan yorulduk” deyip yeni bir sayfa açabilir ve siyasi iletişimde yeni bir dönemi başlatabilir. Ya da kaderine razı şekilde önüne konan pusulaya oy vererek, sadece kaşe unsuru olarak görülmeyi içine sindirebilir. Gerçekten seçmenin iradesi sandığa mı yansıyor yoksa gelen ağam, giden paşam mı?