Vasıf Ülkü Takvimi, her yaprağında ailemizin anılarını ve geleneklerimizi yaşatıyor; zamanın akışını ve kültürel mirasımızı evimize taşıyor.

Her yılın sonunda, çocukluğumdan kalan bir gelenek yeniden canlanır: Vasıf Ülkü Takvimi'nin evimizin duvarında yerini alması. Bu takvim, sadece zamanın akışını değil, aynı zamanda geçmişin sıcak anılarını da getirir evimize.

Eskiden her evin bir köşesinde, duvarları süsleyen bu takvimler, zamanla değişen dünyada yerlerini dijital takvimlere ve akıllı telefon uygulamalarına bıraktı. Ancak bazı gelenekler, modern dünyanın hızına direnir. Vasıf Ülkü Takvimi de işte böyle bir direnişin simgesi.

Merhum babamın her Aralık ayında eve getirdiği bu takvim, yeni bir yılın başlangıcının müjdecisiydi. Her sabah, kim erken kalkarsa, o günün yaprağını heyecanla koparır, günün menüsünü, doğacak çocuklara verilecek isim önerilerini, özlü sözleri, yemek tariflerini ve namaz vakitlerini okurduk. O yapraklar, bir günü, bir anıyı temsil ederdi. Bazen saklanır, bazen de sobanın alevlerinde yanarak küle dönüşürdü. Çocukluktan merakımdı belki hep bunları kimin yazdığını düşünürdüm. Hala da bilmem. Ama iyi ki yazmış.

Şimdilerde, her günü bir yaprakla temsil eden bu takvimler, pek çok evde unutulmuş olsa da, annem sayesinde bizim evimizde yaşamaya devam ediyor. İnternetin derinliklerinde bulduğum, siparişini verdiğim, kargodan gelince açtığım Vasıf Ülkü Takvimi, bu yıl da duvarımızda yerini aldı. 1 Ocak 2024'ü, annemin eve dönüşünü bekleyerek açmadım. Şimdilerde tedavisi nedeniyle biraz uzakta. Dönünce ona da sürpriz olacak. İlk sayfayı onun açması için bekliyorum.  Onun, "bak bugün doğacak erkek çocuğun adı şu, kızın adı da bu olacakmış" demesi ve Çukurova ağzıyla “Aboo kuru fasulyenin tarifini yanlış biliyor muşuz, bak ülkü takviminde ne diyor. Ondan iyi mi bileceksin?” demesini dört gözle bekliyorum. Yani Anneme göre Ülkü Takvimi bizim evin yıllardır bilirkişisi..

Belki bir duvar takvimi, bazıları için önemsiz bir ayrıntıdır. Ama bizim için, her bir yaprağı eksildikçe anılar biriktiren, geçmişle gelecek arasında köprü kuran bir hazine gibidir. Vasıf Ülkü Takvimi, sadece zamanı değil, ailemizin hikâyesini, kültürümüzü ve babamdan kalan hatıraları da sayfalarında barındırıyor.

Bu yıl da, her gün bir yaprak koparırken, geçmişin sıcak anılarına dokunup, geleceğe dair umutlarımızı sayfalarına işleyeceğiz. . Her bir yaprağın, bir öncekinin hikâyesini taşıdığını ve yeni bir günün başlangıcını simgelediğini biliyorum. Bakmayın siz bazılarının “takoz takvim” dediklerine.  Bu takvim, zamanın sadece akışını değil, ailemizin vebizim kültürümüzün devamlılığını da temsil ediyor.

Takozda olsa bir takvimin hayatınıza katacaklarını asla tahmin edemezsiniz. Tıpkı benim hayatıma kattığı gibi.