Sevdiğim işlerden biri de afiş tasarımı yapmaktır. Dün bir şehirden aday adayı olan arkadaşım rica etti. "Olur" dedim. "Bize uyar." Google'da ince bir afiş taraması yaptım. Öyle ya, millet ne yapmış? Ne etmiş? Ne gibi tasarımlar ve içerikler kullanmış? Ne kadarı Canva'dan (hazır tasarımlar için uygulama) çalıntı? Dur, şimdi konuyu dağıtmayayım...

Neyse, o arkadaş bir de "slogan bul" dedi. Hizmet ücretsiz olunca çapı da büyürmüş derler! Susalım...

Ne kadar örneğe baktıysam, her örnekte karşıma çıkan o muhteşem kelime: Hizmet. Evet, evet, meğer memleketin aday adayları hizmet aşkı ile yanıp tutuşuyormuş da haberimiz yokmuş. "Hizmet için," "Hizmet benim işim," "Benimle hizmeti yaşayacaksınız," "Hizmete benimle doyacaksınız"... Diye uzayıp giden, yüzde yetmiş kadarı emmioğlu ya da yeğenlere yaptırılmış iğrenç aday adayı afişleri. İğrenç diyorum, cidden iğrenç; ne slogan, ne tipografi, ne renk uyumu ne de altın oran...

Ama bir afiş vardı ki, işte bu "efsane" dedim! Benim gibi kocaman göbeği, parti ilkelerine uygun bıyığı, takım elbisesi, mavi kravatı ile aynen afişte şu yazıyordu: "Efsane başkan geri dönüyor." Bu amca kim diye baktım, eskiden şehrinde başkanlık yapmış, sonra seçimi kaybetmiş bir amca. Belli ki doymamış, yetmemiş, bir de kendini efsane ilan etmiş. Dedim, "İşte aşk bu, hizmet aşkı!" Herkes memleket aşkı için bu amca gibi olmalı. Amcaya sormak gerekir: "Yahu, efsanenin sözlük anlamında 'halkın kabul ettiği' gibi bir ifade var. Ey başkan, halk seni kabul etseydi, başkanlıktan yolcu eder miydi? Yani efsanenin sonu olmuş desek doğru olur. Bir de bakmak gerek, efsane olmanın şartları nelerdir? Kaçı sende mevcut?"

Yaptığım afiş tasarımına geri dönecek olursak. Elbette her aday adayının ipi göğüslemeyeceğini şüphesiz kendileri de biliyor. Hatta bazıları, "Allah'ım, inşallah beni aday göstermezler" diye dua bile ediyor. Niye aday o zaman? Amaç belli: Yeni ve daha büyük bir koltuk. Ve yine herkes biliyor ki: Gücün kapsamında bir yerden aday adayı olunca, bir koltuğa konmak kesin gibi. Örnekleri çok. Devir değişir, devran döner mi diye soracak olursak; mümkün değil. A partisi gider, B partisi gelir ama A noktasından, B noktasına giden yolun yolcuları asla değişmez!

Neyse, biz işimize bakalım, afişimize başlığı atalım: "Efsane olmak için adayım." Güzel oldu güzel .! Nasıl olsa efsane olmak, pazar yerinde domates almak kadar kolay...!