Osmaniye'deki Konteyner Kent'te, soğuk bir kış gecesi, "demir şehir"de bir ailenin davetiyle kendimi buldum. Karanlığa gömülmüş bu yerde, zorlukla 25 metrekarelik demir evi bulup içeri adım attığımda, sade bir sofra kurulmuştu. Gazetecilik işleri yüzünden geç kalmıştım. Sofra dediğim; zeytin, peynir, çemen ve bir somun ekmekten ibaret. Mum ışığında sofrada ne varsa yedik. Çay olmadığı için suyumuzu içtik. Yok Yok romantizm için değil, elektrikler kesik olduğu için o mumlar..
Yanımda, eve götürmek üzere aldığım çiğ köftenin paketini açıp, paylaştık. Ardından, demir kentin bitmek bilmeyen sorunlarını konuştuk. Hatta çok uzun konuştuk. Şimdi sizi evlerinizin tatlı sıcaklığında değerli dizi izleme saatlerinizden alıp bunları yazarak üzmeyim.
Demir kentte tam 28 saat boyunca elektrik yok. Isınma yok, temel ihtiyaçları gidermek yok. Soba yakmak yasak, yetkililer sessiz. Sessiz olanlar ise çaresiz.. AFAD "Enerji-Sa'ya sorun" diyor, Enerji-Sa ise tam tersini. Yetkili arayışlarım ise sonuçsuz. Bir gazeteci olarak elimden ne gelir ki? Aradım, taradım sonuç nafile.
O anda aklıma parlak bir fikir geldi: "Muhalefet bu durumu yüksek sesle dile getirir." Dediysem de o da sonuçsuz kaldı. Öyle ya gece yarısı, bu soğukta, Osmaniye'nin daha "önemli" sorunları vardı: AK Parti İl Başkanının istifası, Belediye Başkanı Kadir Kara'nın tekrar aday gösterilmemesi, Kaymakam İbrahim Çenet'in belediye başkan adaylığı.. Çıkacak adaylar vs. vs. Konteyner kenti kim düşünürdü ki?
6 Şubat 2024'te, göstermelik bir anma, konteyner kent ziyareti, çocuklara oyuncak, büyüklere erzak dağıtımı, anıt için sözler, yeni deprem konutlarının devlet büyüklerinin, büyük büyük sözleri ile şaşalı açılışı... Sözler, yeminler, vaatler.. Geçip gidecek.
Konteyner kentte, elektriksiz saatler. Hastalar, üşüyen çocuklar. "Öğretmenim, elektrikler kesikti, ödev yapamadım," diyecek çocuklar. Öğretmenin acı dolu bakışları, çocuğun üzüntüsü... Demir konutlarda, demire dönüşmüş yüreklerle yaşayan insanlar...Kimin umurunda? Şimdi diziyi kaçırmayalım. “Sahi oğlan kıza kavuşacak mı?”