Masallar genellikle mutlu sonlarla biter, ancak gerçek hayat her zaman bu kadar nazik davranmaz. İşte bu yüzden, “Fatih Terim Fonu” hikâyesi, gerçek dünyanın acımasız yüzünü gösteren bir masal olarak karşımıza çıkıyor.
Bu hikâyenin başkahramanı, Denizbank Levent Şube Müdürü Seçil Erzan. Kendisi bir sabah uyanmış ve adeta bir ampul yanmış kafasında: "Neden olmasın?" diye düşünmüş. Ve işte o an, “Fatih Terim Fonu” fikri doğmuş. Bu fon, adını ünlü bir futbol adamından alsa da, aslında onunla hiçbir ilgisi yokmuş! Ama ismin cazibesi, fonun büyüsünü artıran bir etken olmuş.
Bu fon, öyle bir getiri vaadiyle piyasaya sürülmüş ki, insanlar adeta büyülenmiş. %20, %30, hatta %40 gibi inanılmaz getiri oranları. Böyle bir teklif karşısında, spor ve sanat dünyasının önde gelen isimleri bile 80 milyon doları bu fona yatırmışlar.
Ancak, her masal gibi, bu hikayenin de bir dönüm noktası var. Bir sabah Seçil Erzan, kapısında “Merhaba, MASAK’tan gelmiştik” diyen kişileri görmüş. Evet, MASAK, yani Mali Suçları Araştırma Kurulu. Bu, masalın kahramanı için pek de hoş bir sürpriz olmamış.
Bu arada, fonun adındaki Fatih Terim'in bu işle hiçbir ilgisi olup olmadığı hala bir muamma. Terim'in avukatları ise bu durumu net bir şekilde reddetmişler: "Fatih Terim Fonu mu? Hayır, hayır, bizde öyle bir şey yok."
Sonuçta, “Fatih Terim Fonu”, finans dünyasının masal kitabında yerini almış, ama “Nasıl Olmaması Gerekenler” bölümünde. Bu hikayeden alınacak en önemli ders ise şu: Gerçek hayatta her şey masallardaki gibi tozpembe olmayabilir. Eğer bir gün birisi size masal gibi görünen bir finansal fırsat sunarsa, iki kez düşünün. Çünkü hayatta her masal mutlu sonla bitmez ve bazen gerçekler, masallardan bile daha tuhaf olabilir.
Bir tuhaflıkta şu olsa gerek: O kadar ünlü isim bu fondan milyonlarca dolar para kazanırken kimse "bu kazancın vergisi nerede" diye sormuyor. Bu paranın yüzbinde birini kazanan birini ise aynı Masak didik didik ediyor. Bu da bir tezat gibi duruyor. Daha da açmak gerekirse: Dilan Polat ve ekibi halen cezaevinde gün sayarken diğerleri hala dışarıda. Peki bu adalet mi?