Karatepe, Adana'ya 130 km, Osmaniye'ye 34 km mesafededir. Kadirli/Kızyusuflu Köyü sınırları içindedir.
Karatepe, Aslantaş Barajı Gölü'nün kenarındaki yarımada üzerindedir. Antik devirde Çukurova'yı doğuya bağlayan tarihi Ağyol buradan geçmiştir. Anavarza, Örenşar, Kastabala üzerinden gelip Andırın-Göksun-Pınarbaşı'ndan Maraş'a giden Ağyol, Kocayol Osmaniye tarihinin Kral Yolu, Kültür Yolu kabul edilmiştir.
Adana ovası hükümdarı Asativata tarafından Ağyol üzerinde yaptırılan Karatepe kalesi, Asur saldırılarını önlemek için karşısındaki Domuztepe ile birlikte ikili savunma sistemi meydana getirmiştir.
Her yaz 40 dereceye varan sarı sıcaklarda kara kara yanmak istemeyen Çukurovalının ilk yaylası Karatepe'dir.
Kadirli/Karatepe Örenyeri son Hitit Kralı Asativata'nın MÖ.8.yy'da yaptırdığı bir kale şehirdir.
MÖ.726'da Asur Kralı 4. Salmanassar (Salmanazer)'in eline geçtikten sonra Karatepe Kalesi tahrip edilmiştir.(Prof.Dr. Halet Çambel)
Karatepe kalesi poligonal planlıdır. Surları 2 ila 4 m genişliğinde, 4 ila 6 m yüksekliğindedir. Doğu-batı çapı 196 m, kuzey-güney çapı ise 376 metredir.
Kalede 20 maralıklarla 34 kule inşa edilmiştir.
Karatepe kalesinin T şeklinde planlanan giriş ve çıkış kapılarındaki ortostlarda bulunan kabartmalarda Hititlerin dini ve sosyal hayatı betimlenmiştir.
Karatepe Kalesine güney-batı kapıdan girilir. Kapıyı meşhur Hitit aslanı heykelleri beklemektedir. Giriş kapısının odalarında her biri yaklaşık 1.20 cm yükseklikte dikili taşlar (ortostlar) üzerinde zengin rölyefler sergilenmiştir.
Sağdaki ortostatlarda sırayla; hiyeroglif yazılı kapı aslanı, hiyeroglif yazılı taşlar, tahtta oturan kral, nöbetçiler görülmektedir.
Soldaki ortostatların ilkinde altta müzisyenler üstte hizmetçiler sahnesi, ikincisinde altta adak götürenler üstte ziyafet sahnesi, üçüncüsünde av, dördüncüsünde savaşçılar birer tablo gibi işlenmiştir.
İkinci sıradaki odalardan soldakinde tamamlanmamış sahnelerin yanı sıra; adak götürenler, boğa güreşi, kuşlar, kayıkla balık avı, askerler tasvir edilmiştir.
Giriş kapısından sonra geçilen Kale Meydanı'nda geniş bir Tapınak Alanı düzenlenmiştir. Tapınak alanında; çift boğalı bir kaide üzerinde mistik ihtişamıyla ayakta duran, insan boyundan büyük Fırtına Tanrısı Baal'in heykeli görülmektedir. Üzerinde baştanbaşa Fenikece yazılı heykel, az yontu ile çok etki uyandıran eskiçağ heykel sanatının tipik bir örneğidir.
Tapınak alanındaki heykelin bir örneği de Yüreğir Cine Köyünden getirilen Adana Müzesi'ndeki Tarhunda heykelidir.
Kale Meydanındaki ormanlık yolda bir süre yürüdükten sonra çıkış kapısına gelinir. Kalenin kuzey-doğusu kuzey-doğusundaki çıkış kapısında da giriş kapsındaki gibi kapı aslan heykelleri görülmektedir.
Çıkış kapısında, bir koridor halindeki yolun iki tarafındaki odalarda dizili olan taşlarda de çeşitli sahneler tasvir edilmiştir.
Sağdaki ilk odada henüz tamamlanmamış sahneler, soldaki odada kapı arslanı, gemi, kurban, askerler, hayat ağacını kemiren keçiler, Kadeş savaşını hatırlatan sahneler vardır. Boğuşan hayvanlar, boksörler, Mısır bereket tanrısı Bes sahneleri izleyenlere heyecan vermektedir.
Kapının çıkış koridoru kenarında birer sfenks (aslan gövdeli insan başlı heykel) vardır.
Sağda; kutsal boğa üzerinde geyik avlayan tanrı, savaşçı, kadınların ve erkeklerin eğlence sahneleri, Fenikece yazılı taşlar, av, at üstünde kraliçe veya gelin sahneleri yer almıştır.
Solda hiyeroglif yazılı av sahnesi, Mısır güneş tanrısı Ra'yı hatırlatan kabartma, hurma ağacı altında çocuğunu emziren anne, av, arslanlara karşı savaşan Gılgamış, tavşanı yakalamış bir kartal, avcı, hiyeroglif yazıtlı taş, Mısır Bereket tanrısı Bes rölyefleri görülür.
Kalenin çıkışında ki, biri Fenike diğeri hiyeroglif yazıtlı iki kapı arslanı ile bu egzotik dünya sona erer.
Karatepe yazıtlarında halkın burada “yılda bir öküz, ilkbaharda ve güzün birer koyun” kestiği belirtilmektedir.
Karatepe kalesinin ortostatlarında devrin inanç ve yaşayışını sergileyen çeşitli rölyefler ile Fenike (çivi) ve Hitit hiyeroglif alfabeleri ile yazılmış kitabeler görülmektedir.
Kral Asativata'nın nutku yazılmış olan kitabede; kralın adaleti, bilgeliği, iyi yürekliliği ile birlikte devrin dini ve sosyal hayatı ifade edilmiştir. Kitabede Adana adı 8 kez geçmektedir.
Kitabe, hem resimli hece yazısı olan hiyeroglifler, hem alfabetik yazının öncüsü olan ve okunabilen Fenike Alfabesi ile yazılmıştır.
Okunabilen Fenikece sayesinde hiyeroglif alfabesi de Karatepe kitabesi sayesinde çözümlenebilmiştir.
Anadolu kültürünün kaynağı muhteşem Hitit imparatorluğunun son kalesi “Karatepe-Aslantaş Arkeolojik Alanı” 2020 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dâhil edilmiştir.
PROF. DR. HALET ÇAMBEL
Babası Osmanlı Devletinin Almanya Ataşesi iken Halet Çambel 27 Ağustos 1916'da Berlin'de dünyaya gelmiştir. Ortaokulu ve Liseyi İstanbul Robert Kolejde okumuş, Paris/Sorbonne Üniversitesi Arkeoloji Bölümünü bitirmiştir. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Tarihinde Alman Profesör Helmuth Theodor Bossert'in asistanı olarak akademik hayata girmiştir.
1946 senesinde Alman Arkeolog Bossart'ın asistanı olarak kazıya başlayan Arkeolog Prof. Dr. Halet Çambel, 2014'e kadar 68 yıl Karatepe Kazısı ve Restorasyon Heyeti Başkanı olarak çıkan eserleri restore etmiş, orijinal yerlerine yerleştirmiş ve Açık Hava Müzesi olarak düzenlemiştir.
Çevrenin doğal güzelliği ile birlikte Karatepe, Milli Park statüsüne alınmıştır. Burada, Aslantaş Barajının mavi sularının kenarındaki ormanda Toros Dağları'nın zengin ağaç türlerinden ve yabani hayvanlarından birçoğunu görmek mümkündür.
Prof. Dr. Halet Çambel 12 Ocak 2014 tarihinde, İstanbul'daki evinde vefat etmiş, Muğla/Akyada'daki eşinin mezarının yanına defnedilmiştir.