Daha önce bu yazıya benzer yazıları şu an bu yazımı okuyan gazeteci meslektaşlarımın da içinde olduğu siz okurlara kaç defa yazdığımı hatırlayamıyorum..
Ki; O yazılarımda öncekiler gibi mevcut iktidarın ve bundan sonra ki iktidarın oluşturduğu beyin yıkama havuzlarını bulandıracak tek bir şeyin olduğunu, O da ne kadar yerel yada ulusal gazeteci varsa 'Gelin bizde siyasi düşüncen ne olursa olsun kendi havuzumuz da birleşip, buluşalım' demiş, 'Sen günlük yazını, yorumunu, haberini bana gönder ben gazetem de, haber sitemde varsa elimde tv kanalında l, radyoda senin yazdığın, yaptığın haberleri yazayım, yayınlayayım..' demiş ve; 'Benim okurum da senin yazdıklarını okusun bende sana yazdıklarımı göndereyeyim, sende kendi gazeten de haber sitende varsa tv'inde, yayınla, okurun, çevren benim haberi mi, yorumunu okusun, görsün, değerlendirsin..' demiştim.
Yani yazdığı, yaptığı haberin büyük kitleye ulaştıramayanların bu haber, yorum ve görüntülerini herkese ulaşması çabasına katkı sunacak olan bu birlikteliği önce kendi aramızda sağlayalım ve 'AA yetmedi oluşturulan son A'lara, her iktidara yaranan cemaatlerin İ halarına ya da ihale karşılığı haberden önce iş yapan D halara karşı kendi ajansımızı kuralım..' demiştim. Diyorum da..
Evet, çekici alıp üzerine geleni soğukkanlı duruşuyla öteleyen meslektaşımın da aralarında olduğu onca gazeteciye bugüne kadar bu teklifimle yaptığım bu çağrıma bugüne kadar bir elin 10 parmağını geçemeyecek kadar arkadaş anladı, algıladı ve küçükte olsa kendi aramızda bir birliktelik sağlayıp, onlar benim yazılarımı kendi imkanları aracılığı ile yayınladı, bende onların yazılarını, yorumlarını zaman zamanda haberlerini yayınladım, yayınlıyoruz.
Yani 'Bir elin nesi iki elin sesi' denen taktikle aramızda oluşturacağımız birliktelikle onlarca, yüzlerce gazetecinin bir araya gelmesi ve benim onların, onların benim yazılarımı, yorumlarımı yayınlaması halinde bir düşünün yazdıklarımızın, söylediklerimizin, yorumlarımızın ne kadar büyük bir kitleye ulaşacağı ve etkili olacağını anlatmaya çalışan bu önemli, üzerinde düşünülmesi gereken fikrimi yeniliyor ve gazeteci arkadaşlarıma bir kez daha diyorum ki;
Gelin her yanlışa, kamuoyu yani halkın adına ters olan her şeye iğneyi kendisine batıran, haksızlıklara, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, despotluğa ve militan trollere çuvaldızı yetmedi çivi çakan gazeteciler gelin çiviyi birlikte çakalım.
Aksine, ellerine verilen çekiçle beyni yıkanmışların, iktidarlarında beyninizi dağıtmadığı için haklarında bir şey yapılamaz denenlerin, sayıları gün geçtikçe böyle artar ve sizde kendiniz batırmadığınız iğnenin verdiği acı ile öyle kıvranırsınız...
Haydi o zaman birlikte çivi çakmaya..