Ak Parti kendinden emin..."Nasıl olsa muhalefetin bir şey yapacağı yok" düsturu ile, ne emekliyi umursuyor, ne deprem bölgesini. Nasıl olsa "oylar garanti" gözüyle bakıyor...

Haksız mı? Diye düşünüyorum. Değil. Sürünen bir alt gelir grubu her şeye inanmaya amade bir şekilde tuhaf tv kanallarını izleyip, kılıç kalkan sallayarak kendinden geçiyor. Sonrasında en önemli ögenin temel hak ve özgürlükler olduğunu bir kenara bırakıp, verilene razı şekilde köşesinde oturuyor. İktidar bakıyor biz ne versek bunlar yiyor diyor (yersen) sonrasında da Egemen Bağış'ın dediği "iki bakara, bir makara" sosyolojik vurgusu !! İle yoluna bakıyor.
Muhalefet ise, "biz ne yaparsak yapalım ağzımızla kuş tutsak, bu vatandaş bize oy vermez" diye elini ayağını cekip birbirleri ile hatta kendi içlerinde "dar alanda kısa paslaşmalar" derdine düşüyor.

Olan kime oluyor? Olan; yarınlarını çok daha aydınlık yaşama ihtimali olan çocuklara oluyor. Bebeklere oluyor. Kaybolan ve ipotek altına alınan geleceğimize oluyor.
Önümüzdeki yerel seçimlerde Osmaniye başta olmak üzere iktidar kendinden emin: "Nasıl olsa bunların gıkı çıkmıyor, iki Bakara bir makara, bir de eyyyy dedik mi seçimi aliriz" dediklerini duyar gibiyim. Peki muhalefet: "Amaaaan zaten kazanamıyoruz. Bakalım daha ne kadar bölünebiliriz" derdine düşmüş.

Mevcut koşullar sabit kalmak kaydı ile: İstanbul, Antalya, Hatay, Mersin, Adana başta olmak üzere bir çok belediyenin el değiştireceğini görmemek için ciddi bir körlük gerekir.
Ha gayret Meral hanım. Bu işin büyük çoğunluğu da size düşüyor!!!! Zaten sonrası; sağlık gerekçeleri, olağanüstü kongre ve emeklilik. Yada yön değişimi..
Eveeeet sevgili emekliler. Sizleri yaşlı, işe yaramaz görüp bir kenara itenlere daha ne kadar boyun eğeceksiniz ? Onu da merakla bekliyorum.

Yaşını başını almış, yarım yüzyılı aşkın süredir bu dünyayı işgal eden biri olarak cok net diyebilirim ki; Biz bu işi beceremedik. Zamanında çok korktuk, çok korkutulduk. Artık umudum sadece gelecekteki Z kuşağında..

Onlara da yaşanacak bir ülke kalırsa....