Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinem İliaz, hastalığın bulaşıcı özelliği ve toplumsal etkileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Verem, özellikle sosyoekonomik düzeyi düşük ve kalabalık yaşayan toplumlarda daha sık görülürken, en bulaşıcı türü olan akciğer tüberkülozu, hastalığın yayılmasında başrolü oynuyor.
Herkese Bulaşmaz, Temas Süresi Belirleyici
Prof. Dr. İliaz, veremli bir hasta ile karşılaşan herkesin bu hastalığa yakalanmadığını vurguladı. Bu noktada hastalığın bulaşma şekli ve risk faktörlerinin önemine dikkat çekti. Uzman, akciğer tüberkülozunun daha sık görüldüğünü belirterek, hastalığın bulaşmasının uzun süreli ve yakın temasla arttığını ifade etti. Verem, solunum yolu ile bulaştığı için özellikle kapalı alanlarda, uzun süre aynı ortamda kalan kişilerin risk altında olduğunu belirten Prof. Dr. İliaz, uyarıda bulundu: “Temas süresi ve yakınlık, bulaşma ihtimalini artırır. Bu yüzden dikkatli olunmalı.”
Tüberkülozun Belirtileri Tuttuğu Organa Göre Değişiyor
Tüberkülozun belirtileri, hastalığın hangi organda yoğunlaştığına göre farklılık gösteriyor. Prof. Dr. İliaz, akciğer tüberkülozunun en yaygın form olduğunu ve bu hastalığın, özellikle uzun süreli öksürük, balgam çıkarma, kanlı balgam, kilo kaybı, gece terlemesi, iştah kaybı, ateş gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi. Ancak bu belirtilerin kısa süreli olmaması gerektiğini belirten uzman, 2-4 haftadan uzun süren öksürük ve diğer şikayetler için mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerektiğini hatırlattı.
Verem Aşısı Ne Kadar Etkili?
Tüberkülozun yaygın olduğu ülkelerde çocukluk döneminde yapılan verem aşısı büyük önem taşıyor. Prof. Dr. İliaz, aşılamanın 2 aylık bebeklerde bir kez yapıldığını, ancak bu aşılamanın 6 yaşına kadar yapılabileceğini belirtti. Aşı, akciğer vereminden korumasa da, özellikle beyin ve beyin zarı tüberkülozu ile vücudun diğer organlarına yayılan tüberküloza karşı koruyucu bir etkiye sahip. Uzman, "Verem aşısı, tüberkülozun bulaştırıcı formlarına değil, öldürücü formlarına karşı koruyuculuk sağlar" diyerek, aşının hayati önemini vurguladı.
