Son olarak, ABD ve Güney Kore'den esinlenen yemeklere yönelik yeni yasaklarla dikkatleri üzerine çekti. Kim Jong-un, ülkesinde hızla popülerleşen sosisli sandviçlerin "vatana ihanet" olarak kabul edileceğini duyurdu. Üstelik yasak yalnızca yemekle sınırlı değil; boşanmış bireyler için de hapis cezası getirilmiş durumda.
Sosisli Sandviçler Yasaklandı, Çalışma Kampları Bekliyor
İngiliz The Sun gazetesinin haberine göre, Kim Jong-un, Batı kültüründen alınan bu fast food trendinin yayılmasını engellemek için sert önlemler alıyor. Ülkede sosis pişirmek veya satmak, devletin yetkilileri tarafından "vatanı satmak" olarak değerlendiriliyor. Bu tür yasaklara uymayanlar, meşhur çalışma kamplarında ağır cezalara çarptırılmakla tehdit ediliyor. Sadece sosisli sandviçler değil, aynı zamanda bir başka "Batı ürünü" olan ve Güney Kore-Amerikan füzyon mutfağının bir parçası olan budae-jjigae de yasaklananlar arasında. Kore Savaşı'ndan sonra Amerikalı askerlerin geriye bıraktığı etlerle yapılan ve "ordu yahnisi" olarak bilinen bu yemek, artık Kuzey Kore'de yasaklı gıda listesinde.
Boşanmışlara Hapis Cezası: Kadınlara Daha Ağır Ceza
Ancak Kim Jong-un’un uyguladığı yasaklar yalnızca yemeklerle sınırlı kalmıyor. Ülkenin sosyal yapısına yönelik başka sert düzenlemeler de devreye girmiş durumda. Boşanmış bireylerin cezalandırılmasına karar veren Kuzey Kore yönetimi, boşanma işlemlerini adeta bir suç olarak görmeye başladı. Ülkenin farklı bölgelerinde boşanmış yaklaşık 30 erkek ve kadın, hapis cezasına çarptırıldı. Ancak dikkat çeken bir diğer detay, kadınların boşanma nedeniyle erkeklere kıyasla daha uzun süreli cezalara çarptırılması.
Güney Pyongan eyaletinde hapse atılanlar arasında çoğunluğu kadınlardan oluşuyor. Yerel kaynaklar, bu kişilerin, bölgedeki "çalışma eğitim kampı" olarak bilinen zorla çalıştırılma kamplarına gönderildiğini belirtiyor. Kadınların daha ağır cezalara çarptırılması, Kuzey Kore’nin kadın hakları konusundaki katı yaklaşımını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Batı Kültürüne Karşı Sert Duruş
Kim Jong-un’un bu yasakları, sadece yemek ve boşanma gibi kişisel özgürlükleri kısıtlamakla kalmıyor, aynı zamanda Batı kültürüne karşı Kuzey Kore’nin uyguladığı baskıların da bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Kim’in, halkını "Batı’nın zehirli etkilerinden" koruma adına aldığı bu radikal kararlar, dünya çapında büyük tepki topluyor. Kuzey Kore halkı içinse bu yeni yasaklar, her geçen gün artan bir baskı ve özgürlük kısıtlaması anlamına geliyor. Kim Jong-un’un "münzevi krallık" olarak tanımlanan yönetim anlayışında, dış dünya ile her türlü etkileşimin azaltılması ve devletin mutlak denetiminin sağlanması hedefleniyor.
