Öngörü, gelecekte ne olacağını veya neye ihtiyaç duyulacağını tahmin etme yeteneği, bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma eylemidir.
"Önleyebilmek için öngörmek, öngörebilmek için bilmek gerekli."
Auguste Comte
Öngörü, gelecekte ne olacağını veya neye ihtiyaç duyulacağını tahmin etme yeteneği, bir işin ilerisini kestirme veya bir işin nasıl bir yol alacağını önceden anlayabilme ve ona göre davranma eylemidir.
Öngörülü insan, olası sonuçları tahmin ederken olabildiği ölçüde heyecan, korku, sevinç gibi duygularını kontrol ederler. Bu tür duyguların tarafsız (objektif) bir bakış açısını yok ettiğini bilir ve kendilerini ilgilendirecek sonuçlar için bile adımlarını soğukkanlı, kararlı ve cesur bir biçimde atarlar.
Öngörülü insan, duygusal değil akıl ve bilim ışığı altında mevzuya yaklaşım doğruluk oranı yüksek bir varsayım oluşturulmasına katkıda bulunur. Öngörünün kaynağı bilgi ve cesatettir.
Gelecek ile öngörülerde bulunurken, ileriye bakıldığı gibi geriye de bakmakta fayda vardır. Çünkü, geçmişteki gelişmeler, gelecek ile ilgili gelilmelerin belirlenebilmesine ışık tutarlar.
Öngörülü insanların sahip olduğu yetkinlikler:
Doğru Verilerle Hareket Etme:
Öngörülü insanlar, tahmin yapmak için kullandıkları verilerin doğruluğunu ve geçerliliğini araştırıp test ederler. Tahminlerinde bilimsel olmayan, metafizik ya da inançlara dayalı hiçbir veriye yer vermezler.
Deneyim ve Eğitim:
Öngörülü insanlar, ellerindeki verileri geçmiş bilgi ve deneyimleriyle tartar, güncel koşullar içinde bu verilerin nasıl bir gelişme göstereceklerini tahmin ederler.
Akılcılık ve Gerçekçilik:
Öngörülü insanlar verileri işlerken akılcı bir yaklaşımı benimserler. Tahminlerini yaparken kendi istek, duygu ve beklentilerini işin içine karıştırmazlar.
Soğukkanlılık ve Tarafsızlık:
Öngörülü insanlar, olası sonuçları tahmin ederken olabildiği ölçüde heyecan, korku, sevinç gibi duygularını kontrol ederler. Bu tür duyguların tarafsız (objektif) bir bakış açısını yok ettiğini bilir ve kendilerini ilgilendirecek sonuçlar için bile adımlarını soğukkanlı biçimde atarlar.
Güçlü Sezgiler:
Öngörülü insanların iyi koku alabilen burunları vardır. Satır aralarını okur, ayrıntıları görür, sözlerle niyetler arasındaki farkı ilk önce onlar fark ederler.
Sınama:
Öngörülü kişiler, tahminlerini farklı bakış açılarıyla sınar, diğer tahminlerle karşılaştırır ve ondan sonra açıklarlar. Olası hatalarda ise hatalar üzerinden tahminlerini yeniden sorgulayarak daha az hatalı yeni tahminler oluşturabilirler.
Esneklik:
Öngörülü insanlar, sonuçlarında keskinliği sağlamak için farklı koşullar altında verilerin nasıl bir hareket izleyeceğini düşünürler. Odaklarında nokta değil, çizgi; an değil süreç vardır. Koşullarının değişmesi durumunda, sonuçların da değişeceği bir esneklik içinde tahminlerini sunarlar.
Ve son söz Voltaire'den: "İnsanlar zannederler ki biraz evvel ölen o çocuk suya bir tesadüf eseri olarak düştü ve ev yine aynı tesadüfle yandı. Hâlbuki tesadüf diye bir şey yoktur! Her şey sınama veya cezadır, yahut mükafat veya öngörü."