Uzmanlar, antibiyotiklere dirençli süper böceklerin yakın gelecekte milyonlarca insanın hayatını tehdit edeceğini öne sürüyor. "New York Post" gazetesinde yer alan habere göre, dünya genelinde 1990'lardan bu yana 36 milyon insanın ölümüne yol açan antibiyotik dirençli enfeksiyonlar, ciddi bir sağlık tehdidi olmaya devam ediyor.

Antimikrobiyal direnç ile ilgili son araştırmalar, dünyanın karşı karşıya olduğu bu sorunun boyutlarını gözler önüne seriyor. Amerika Bulaşıcı Hastalıklar Derneği üyesi ve Nebraska Üniversitesi'nden bulaşıcı hastalıklar profesörü Dr. Jasmine Riviere Marcelin, Fox News Digital'a yaptığı açıklamada, antibiyotik kullanımının modern tıpta hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Özellikle organ nakilleri, karmaşık cerrahi operasyonlar ve prematüre bebeklerin bakımı gibi hassas tedavi süreçlerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi antibiyotiklerin sağladığı enfeksiyon önleme gücüne dayanmaktadır.

Ancak, antibiyotik dirençli bakterilerin artışı, tıpta bu ilerlemelerin gerilemesine neden olabilir. Marcelin, "Antibiyotik dirençli bakteriler, enfeksiyonların tedavisini zorlaştırdığı gibi, ölüm oranlarını da ciddi şekilde artırabilir. Antibiyotik öncesi dönemde karşılaşılan basit enfeksiyonlar dahi ölümcül olabilir" dedi.

MRSA Enfeksiyonu: Yükselen Bir Tehdit

1990'dan bu yana antibiyotiklere direnç gösteren en yaygın enfeksiyonlardan biri, MRSA olarak bilinen stafilokok bakterisi oldu. Yapılan araştırmalar, MRSA kaynaklı ölümlerin 1990’da 57.200 iken, 2021 yılında 130.000’e yükseldiğini ortaya koydu. Oxford Üniversitesi ve Washington Üniversitesi’ndeki Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü’nün (IHME) yürüttüğü Küresel Antimikrobiyal Direnç Araştırma Projesi (GRAM) liderliğinde yapılan çalışmada, dünya genelindeki veriler incelenerek geleceğe yönelik çarpıcı tahminler yapıldı.

Araştırmacılar, 520 milyon sağlık kaydını analiz ederek, 204 ülke ve bölgedeki 22 patojen, 84 patojen-ilaç kombinasyonu ve 11 bulaşıcı sendrom için kritik bulgulara ulaştı. Antibiyotik dirençli bakteriler nedeniyle 2050 yılına kadar dünya genelinde milyonlarca ölümün gerçekleşebileceği tahmin ediliyor.

Aşılar Antibiyotik Direncine Karşı Önemli Bir Silah

Antibiyotik direncine karşı mücadelede, Creighton Üniversitesi'nden Dr. Tierney, grip, zatürre, COVID ve kızamık gibi hastalıklara karşı aşı olmanın önemini vurguladı. Aşılar, antibiyotik kullanma ihtiyacını azaltarak direncin gelişimini yavaşlatmada kilit rol oynuyor. Dr. Marcelin de "Antibiyotikler, korunması gereken bir doğal kaynaktır. Tıbbi ilerlemeleri sürdürmek ve bakteriyel enfeksiyonlardan kaynaklanan ölümleri azaltmak için bu kaynakları dikkatle kullanmalıyız" dedi.

Harb-Nup Pekmezi: Doğanın Mucizesi! Enerji Deposu, Şifa Kaynağı Harb-Nup Pekmezi: Doğanın Mucizesi! Enerji Deposu, Şifa Kaynağı

Coğrafi Farklılıklar ve Etkiler

Araştırma, antibiyotik dirençli enfeksiyonlardan ölümlerin en çok Sahra Altı Afrika, tropikal Latin Amerika, Kuzey Amerika ve Güney Asya’da arttığını gösteriyor. Özellikle sağlık hizmetlerine erişimin zor olduğu bölgelerde enfeksiyonların tedavi edilememesi, ölüm oranlarının yükselmesine neden oluyor.

Antibiyotik direnci, bakteriler, virüsler, mantarlar ve parazitlerin zamanla değişmesi ve ilaçlara karşı duyarsız hale gelmesiyle oluşuyor. Bu durum, tedaviyi zorlaştırarak hastalığın yayılmasına, ağır hastalıklara ve ölümlere neden oluyor.

Antibiyotiklerin gereksiz ve fazla kullanımı sonucu gelişen bu kriz, küresel sağlık sistemini tehdit ederken, uzmanlar etkin çözümler için aşıların yaygınlaştırılması ve antibiyotik kullanımının daha dikkatli yönetilmesi gerektiğini savunuyor.

Editör: Resul Özdil