Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Abdurrahman Mustafa, “Türkiye modeli” olarak adlandırdığı demokratikleşme planını duyurarak, yeni dönemin yol haritasını açıkladı.

“TERÖR ÖRGÜTLERİ BİTİRİLMEDEN İSTİKRAR SAĞLANAMAZ”

Tv100’de yayınlanan "Başak Şengül ile Doğru Yorum" programında gazeteci Hacı Yakışıklı, Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Abdurrahman Mustafa ile gerçekleştirdiği özel görüşmeden çarpıcı detayları aktardı. Mustafa, Suriye'nin yeni dönemdeki önceliklerini şöyle sıraladı:

Torosların "Yaşayan İnsan Hazinesi" sesi ve ezgileriyle yöre kültürünü yaşatıyor Torosların "Yaşayan İnsan Hazinesi" sesi ve ezgileriyle yöre kültürünü yaşatıyor

“14 yıldır halkın iradesi yoktu ve katliamlar yaşandı. Ancak halkın direnişi sonuç verdi. Şam’a yönelik adımlar şu an için erken. Münbiç, bizim için Şam kadar önemli bir stratejik öncelik. Terör örgütleri tamamen ortadan kaldırılmadan Şam’da gerçek bir istikrar sağlanamaz.”

“TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ ŞART”

Başkan Mustafa, Suriye’nin yeniden inşasında Türkiye’nin önemli bir rol oynayacağını belirtti:

“Türkiye olmadan inşa sürecini başarmak mümkün değil. Türkiye’deki Suriyelilerin ülkelerine dönmesi hızlanacak. Evleri kurtulan herkes geri dönecek. Operasyonun boyutu kadar dönüşler de büyük olacak. Türk milletinin desteği, bu geçiş sürecinin temel taşıdır.”

“YÖNETİMDE TÜRKİYE MODELİ UYGULANACAK”

Suriye’nin geleceği için Türkiye’nin demokratik yapısını örnek alacaklarını belirten Mustafa, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye modelini Şam’da uygulayacağız. Türkiye’de olduğu gibi seçimlere gidilecek ve kim kazanırsa onunla devam edeceğiz. İlk aşamada devlet kurumlarını koruyarak, kapsayıcı bir geçiş hükümeti kurmayı hedefliyoruz. Bu, Suriye halkının yeniden güvenini kazanması için önemli bir adım olacak.”

SURİYE’DE YENİDEN İNŞA SÜRECİ BAŞLIYOR

2011 yılında başlayan ve 13 yıl süren çatışmaların ardından, Suriye halkı için yeni bir sayfa açılıyor. Suriye Geçici Hükümeti, ülkede istikrarı ve demokrasiyi sağlamayı amaçlayan bir yol haritasıyla, Türkiye’nin deneyimlerinden faydalanarak ilerlemeyi planlıyor.

Bu süreçte uluslararası toplumun ve bölgesel aktörlerin de desteği kritik öneme sahip olacak. Suriye’deki değişim, yalnızca bölgeyi değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir dönüşümün başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Editör: Resul Özdil