Bu yazıyı okuyan genç kardeşim hayatın boyunca öğüt duymaktan bıktın demi? Herkes sana akıl verdi. Kimse seni dinlemedi.
Kimse seni anlamadı. Herkes senden daha iyisini biliyor demi? Haklısın şu yaşına kadar herkes sana öğüt verdi. Haklısın toplumumuzda akıl verme hastalığı var, hatta eminim içinden defalarca çok biliyorsan kendin yapsaydın ya dedin sana akıl verenlere. Eğri oturup doğru konuşalım. Bende kendi yapamadığı halde herkese akıl vermeye çalışan insanlara hak vermiyorum. Ama şunu unutmayalım çevremizdeki herkes böyle değil.
Tecrübe bir diye kelime var sözlüğümüzde. Genç kardeşim burda da sen bazen büyükleri, senden tecrübeli insanları dinlemelesin. Ne diyor Müslüm Gürses "son pişmanlık neye yarar, herşeyin bedeli var". O kadar doğru ki, ne demiştik önceki yazımızda: bu hayatı sen yaşıyorsan bu hayatın sorumluluğunu da sen alacaksın. Bu sorumluluk maalesef çok basit değil.
Belki de bir ömür sürecek bir pişmanlık olacak. Aslında daha ilkokuldayken herşeye başlamalıyız. Anne Babalarımıza bu konuda çok büyük görev düşüyor. Lütfen ama lütfen çocuklarimiza rehber olalım, onların hayatını yönetmeye çalışmayalım.
Gençler sizler de yazımın başında bahsettiğim gibi tecrübeli insanların tecrübelerinden istifa edin, unutmayın akıllı insan böyle yapar.
Akıllı insan başına gelmesini beklemez. Başarı başarılı olmayı isteyenindir, maalesef toplum olarak başarıyı istemeyi de bıraktık. Bazen farkında olmadan hayatımızla ilgili karar almakta çok geç kalıyoruz, sonra da yazımın başlığında olduğu gibi " Son Pişmanlık neye yarar" diyorum.