Geçtiğimiz günlerde Osmaniye'ye gelerek bir takım ziyaretlerde bulunan Öz Finans İş Sendikası Başkanı Ahmet Eroğlu, sosyal medya hesabında paylaştığı bir karikatür ile dikkatleri üzerine çekti. Eroğlu, ekonomik büyüme ve gelir dağılımı adaletsizliği konularını ele aldığı paylaşımında, hem vatandaşların yaşadığı zorlukları hem de genel ekonomik göstergeleri değerlendirdi.
Eroğlu, karikatürün altına yazdığı uzun mesajda, ekonomik büyüme ve gelir dağılımı adaletsizliği konularını ele aldı. Karikatürde, "Dolap bomboş Kazım, eve pişirilecek bir şeyler getir!" diyen Rukiye Hanım’a, Kazım Bey’in "Kriz var algısı yaratma Rukiye!" diye yanıt vermesi, ekonomik sıkıntıları mizahi bir dille anlatıyor.
Eroğlu, karikatürü paylaşırken, “Rukiye Hanım haklı elbette, dolap bomboş! Ancak Kazım bey de haklı, kriz algısı yaratmak da doğru değil.” ifadesiyle her iki karakterin de bakış açısını değerlendirdi. Eroğlu'na göre, aslında yaşanan durum, kapitalist düzenin kendi paylarına düşen acısını hissetmek.
Eroğlu, ekonomik büyüme, milli gelir ve bankalardaki mevduat artışlarını vurgulayarak, Kazım Bey'in ekonomik göstergelere dayanarak haklı olduğunu belirtti. Ancak, enflasyon ve hayat pahalılığının ezip geçtiği kesimlerin de varlığına dikkat çekti. Eroğlu, gelir dağılımı adaletsizliğinin, ücret dengesizliğinin ve asgari ücretin genel ücrete dönüşmesinin, orta gelir gruplarının yavaş yavaş alt gelir gruplarına dahil olmasının bir sonucu olduğunu ifade etti.
Eroğlu, Türkiye'deki gelir dağılımı adaletsizliğinin altını çizerek, milyona yakın vatandaşın ortalama 6 milyon lira mevduata sahip olduğunu, milli gelirin yaklaşık %80’inin nüfusun %5’lik kısmı tarafından alındığını belirtti. Lüks yaşam süren ve enflasyon ile hayat pahalılığından etkilenmeyen yaklaşık 4-5 milyonluk bir kesimin varlığının doğal olduğunu dile getirdi.
Ancak, aldığı ücret ile ev kirasını ödeyemeyen, mutfak harcamalarını karşılamakta zorlanan, çocuklarına harçlık veremeyen ve dolabı boş kalan milyonlarca insanın da olduğuna dikkat çeken Eroğlu, önemli olanın bu gerçekleri ortaya koymak değil, milleti sefalette değil refahta birleştirmeye azmetmek olduğunu söyledi.
Son olarak Eroğlu, kapitalizmi “aklı ısıtılıp vicdanı soğutulmuş insanların yönettiği ekonomik düzen” olarak tanımlayarak, para, mal, mülk ve makam hırsı ile aklını önceleyen insanların kalp ve vicdan muhasebesi yapmak gibi bir derdinin olmadığını ifade etti. Ahmet Eroğlu’na göre, toplumun ihtiyacı olan tek şey, ahlaklı ve vicdanlı insanları yetiştirmek ve adil bir ekonomiye sahip olmayı hedeflemektir. Aksi takdirde, Rukiye Hanım’ın dolabı boş kalmaya devam edecek ve Kazım Bey de “kriz algısı oluşturma!” demeyi sürdürecektir.
Eroğlu’nun paylaşımı, sosyal medyada geniş yankı bulurken, pek çok kişi karikatürün ve yazının, ekonomik sorunları mizahi bir dille çok iyi özetlediğini belirtti.
