Özel Okul Öğretmenlerinin Mağduriyeti
Eğitimde Adaletsizlik ve Çözüm Önerileri
Özel okul öğretmenleri, düşük maaşlar, uzun çalışma saatleri ve iş güvencesinin olmaması gibi birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sorunlar, eğitim sektöründeki adaletsizliklerin bir yansıması olup öğretmenlerin mesleki motivasyonunu ve eğitim kalitesini olumsuz etkilemektedir. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (ÖSES), bu sorunları dile getirerek çözüm önerileri sunmaktadır.
Maaş ve İş Güvencesi Sorunları
ÖSES, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim politikasını patronların çıkarlarını değil, eğitimin çıkarlarını öne alarak yönetmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Öğretmenlerin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın personeli olduğu (657, 5580 sayılı kanunlar) belirtilerek, özel öğretim kurumlarının Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olduğu hatırlatılmaktadır. ÖSES, vasıflı mesleklerin asgari ücretle çalıştırılamayacağını (Yargıtay kararı) ve taban maaş uygulamasının 2014 yılında kaldırılarak asgari ücret düzenine geçildiğini belirtmektedir.
Kötü Çalışma Koşulları
Pandemi döneminde özel öğretim kurumlarında öğretmenlerin güvencesiz koşullarda çalıştığını ve bu dönemde kısa çalışma ödeneğinden (KÇÖ) faydalanan kurumların öğretmenlerin maaşlarını eksik ödediğini belirten ÖSES, bu durumun varolan kötü çalışma koşullarını daha da derinleştirdiğini ifade etmektedir. Pandemi sürecinde veliler ücretlerini tam yatırırken, öğretmenlerin tam zamanlı çalıştığı ancak kısa çalışmada gösterildiği, bu nedenle öğretmenlerin emeklilik haklarının olumsuz etkilendiği vurgulanmaktadır.
Artan Özel Kurum Sayısı ve Çalışma Koşulları
ÖSES, özel öğretim kurumlarının sayısının arttığını, zincir okulların şube sayısının çoğaldığını ve asgari ücret politikasının egemen hale geldiğini belirtmektedir. Ayrıca, çekmece sözleşmelerin arttığı, ek ders ücretlerinin gasp edildiği, kıdem ve tazminat haklarına el konulduğu ve mesailerin ödenmediği ifade edilmektedir. Kurslarda haftalık çalışma saatlerinin 60'a çıktığı ve rehabilitasyon merkezlerinde dolandırıcılık olaylarının basına yansıdığı belirtilmektedir.
Denetim ve Yasal Düzenlemeler
ÖSES, müfettişlerin etkisiz hale geldiğini ve teftiş eden sayısının büyüyen özel öğretim sahasına yetmez hale geldiğini vurgulamaktadır. Özel öğretim kurumlarında mafya, kara para aklama gibi yasa dışı faaliyetlerin arttığını belirten ÖSES, iş kanununun öğretmenlerin çalışma koşullarını ifade eden tek kanun gibi kullanıldığını ve 5580 sayılı kanunun arka plana itildiğini ifade etmektedir.
Taban Maaş Uygulaması ve Talepler
Taban maaş hakkının gasp edilmesinin patronların güvenini arttırdığını belirten ÖSES, patronların kurumları iflas göstererek veya devrederek kaçtığını, devir olayının para kazanmanın bir yolu haline geldiğini ifade etmektedir. Patron dernekleri toplantılar, istişareler, çalıştaylar ve kurultaylar ile Milli Eğitim Bakanlığı'na kendi çıkarlarını empoze etmektedirler. Öğretmenler, mesleğin itibarı ve saygınlık için taban ücret istediklerini belirtmekte ve yoksulluk düzeyinin üzerinde bir ücret talep etmektedirler.
Eylemler ve Mücadele
ÖSES, taban maaş uygulaması gelmezse krizin büyüyeceğini ve öğretmenlerin hakları için mücadelenin meşru olduğunu belirtmektedir. Ders durdurma, yavaşlatma, boykot gibi mücadele biçimlerinin iş yerlerinde yayılacağını ve Bakanlığı protesto eden eylemlerin artacağını ifade etmektedir. Sendikanın üye sayısının arttığını ve öğretmenlerin mevcut koşullara itiraz ettiklerini belirtmektedir .
ÖSES, Milli Eğitim Bakanı’nın hesap makinesini elinden bırakması ve eğitimde adaletin sağlanması için gerekli düzenlemeleri yapması gerektiğini vurgulamaktadır. Özel öğretim kurumlarının eğitim ve öğretmenleri koruyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirten ÖSES, bu şartları yerine getiremeyen kurumların sektörde yer almaması gerektiğini ifade etmektedir.
