Dünyanın en yüksek ikinci şelalesi unvanına sahip olan Kapuzbaşı, irtifa akışı bakımından Victoria Çağlayanı hariç, dünyanın birçok ünlü şelalesinden daha yüksekte yer alıyor.
ABD'deki Niagara’dan 55 metre, Finlandiya’daki İmarat’tan 25 metre, Erzurum’daki Tortum’dan 50 metre ve Antalya’daki Düdenden 25 metre daha yüksek olan bu doğa harikası, deniz seviyesinden 700 metre rakımda bulunuyor.
Kapuzbaşı Şelalesi, Aladağ zirvesinde bulunan kar ve buzullardan beslenerek, yazın kavurucu sıcaklarında gelen ziyaretçilerine buz gibi sularıyla serinlik sunuyor. Şelalenin etkileyici gücü ve görkemi, ilk bakışta insanı büyülemeye yetiyor.
Zamantı Irmağı’nın iki yanında yer alan ve ırmağın üzerini kaplayan doğal bir köprünün başında bulunan Yeşilköy Şelalesi ise 20 metre yüksekliğiyle bölgenin diğer bir doğa harikası. Bu şelale, Kapuzbaşı Köyü yakınındaki bir tepenin doğu ve güneyindeki derin vadi yamaçlarından büyük bir gürültüyle akan sularıyla ziyaretçilerini hayrete düşürüyor. Voklüz ayna şeklinde çıkan bu sular, büyük bir şelale olarak Suarısı Deresi’ne dökülüp, oradan da Zamantı Irmağı’na karışıyor.
Yörede beşi büyük, ikisi küçük olmak üzere toplamda yedi şelale bulunuyor. Bu şelalelerin yükseklikleri 30 ile 70 metre arasında değişiyor ve her biri, çevresindeki dereleri besleyecek güçte. Ayrıca, Kapuzbaşı’na 7 kilometre uzaklıkta yer alan Derebağ Şelalesi de görkemiyle dikkat çekiyor ve doğaseverleri kendine hayran bırakıyor.
Bu doğa harikalarını ziyaret etmek, hem doğayla iç içe olma fırsatı sunarken hem de şehrin karmaşasından uzaklaşıp huzur dolu anlar yaşamak isteyenler için mükemmel bir seçenek oluşturuyor. Kapuzbaşı ve Yeşilköy Şelaleleri, her mevsim farklı bir güzellikle karşınıza çıkıyor ve Türkiye’nin doğal mirası olarak keşfedilmeyi bekliyor.