Kadirli, yayla turizmi ile cazibe merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. İlçenin doğal güzellikleri ve tarihî zenginlikleri, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ederken, yaylalarda yapılan yatırımlar bölge halkına yeni fırsatlar sunuyor. Kadirli'nin yayla turizmine dair tespit ve öneriler, bu alanın gelecekteki potansiyelini gözler önüne seriyor.

Yayla Kültürü ve Konar-Göçer Yaşam Tarzı

Çukurova bölgesinde yer alan Kadirli’de, tarih boyunca yaylacılık faaliyeti canlı kalmıştır. İnsanlar, yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarından kaçmak için serin yaylalara göç etmişlerdir. Bu göçler, sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda bir gelenek halini almıştır. Özellikle hayvancılık ve tarımla uğraşanlar için yaylalar, hayati öneme sahip yaşam alanlarıdır.

Hafızalardan Silinmeyen Kareler Depremden Önceki Osmaniye Hafızalardan Silinmeyen Kareler Depremden Önceki Osmaniye

Kadirli'nin Başlıca Yaylaları

Kadirli ve çevresinde yer alan 47 yayla, bölgenin yaylacılık faaliyetlerine ev sahipliği yapmaktadır. Maksutoğlu Yaylası, Beyoğlu-Savrungözü-Dokurcun, Çığşar Yaylaları Akarca Yaylası, Bağdaş Yaylası, Savrun Çayı kıyısındaki yaylalar, Kadirli halkı tarafından en çok tercih edilen yayla alanlarıdır. Bu yaylalar, sadece bölge halkına değil, aynı zamanda Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Ceyhan gibi komşu il ve ilçelerden de yoğun talep görmektedir. Yaylalar, bölgenin doğal güzelliklerini, temiz havasını ve sakin yaşamını arayanlar için ideal bir kaçış noktasıdır.

Yayla Turizmini Canlandırmak İçin Öneriler

Kadirli yaylalarının turizme kazandırılması, bölge ekonomisine ve kültürüne önemli katkılar sağlayacaktır. Bunun için bazı stratejik öneriler şu şekildedir:

  1. Kamusal Alanların Korunması ve Geliştirilmesi: Yaylalar, halkın kullanımına açık kamusal alanlarla donatılmalı ve bu alanlar titizlikle korunmalıdır. Piknik, şenlik ve diğer etkinlikler için ayrılan alanlar, özel mülkiyete dönüştürülmemelidir.
  2. Su Kaynaklarının Korunması ve Sürdürülebilir Projeler: Yaylaların en önemli sorunlarından biri su yetersizliğidir. Su kaynaklarının korunması ve gelecekte su kıtlığı yaşanmaması için sürdürülebilir projeler geliştirilmelidir.
  3. Turizm İçin İletişim ve Tanıtım: Yaylalar hakkında bilgi veren broşürler, internet siteleri ve haritalar hazırlanmalıdır. Dağlar, tepeler, göller ve şelaleler gibi doğal güzelliklerin tanıtımı yapılmalıdır.
  4. Doğal Ürünlerin Satışı ve Geleneksel Tesisler: Yaylalarda üretilen doğal ürünler (süt, peynir, bal, tereyağı gibi) turistlere sunulmalı, doğayla uyumlu konaklama tesisleri inşa edilmelidir.
  5. Kültürel Faaliyetler ve Festivaller: Yaylalarda şenlikler düzenlenmeli, kültürel etkinlikler yapılmalıdır. Okçuluk, dağcılık, bisiklet turları gibi spor etkinlikleri yaygınlaştırılabilir.
  6. Efsaneler ve Tarihi Bağlantılar: Yaylaların tarihî ve efsanevi öğelerle buluşturulması, turistlerin ilgisini çekecektir. Örneğin, bölgede anlatılan "Kölete Suyu" efsanesi, yaylaların cazibesini artırmak için kullanılabilir.

Kadirli yaylaları, turizm potansiyeli yüksek alanlar olarak dikkat çekmektedir. Doğal güzelliklerin korunarak turizme kazandırılması, bölge ekonomisine ve kültürel zenginliğine büyük katkılar sağlayacaktır. Bununla birlikte, yaylacılık faaliyeti sadece turizmle sınırlı kalmamalı, bölge halkının geleneksel yaşam biçimini de destekleyecek şekilde geliştirilmelidir. Doğru kararlarla yapılacak yatırımlar, gelecek nesillere aktarılabilecek değerli miraslar oluşturacaktır.

Kaynak: Araştırma Makalesi/Doğaner Ali, (2021)