Osmaniye’nin doğal güzellikleriyle öne çıkan Zorkun Yaylası, baharın gelişiyle birlikte yeniden canlanıyor. Her yıl Gavurdağları'nda karların erimesiyle birlikte toprakla buluşan beze ve çiriş otu, hem yöre halkının sofralarını süslüyor hem de doğaseverlerin ilgisini çekiyor.


Doğanın Şifası Toprakla Buluştu

Beze otu, Osmaniye yöresinde genellikle haşlanarak ya da kavrularak tüketiliyor. Sindirim sistemini rahatlatıcı etkisiyle bilinen bu ot, baharın taze ürünlerinden biri olarak öne çıkıyor. Çiriş otu ise hem lezzeti hem de halk arasındaki şifa kaynağı özelliğiyle sofraların vazgeçilmezi. Özellikle böbrek sağlığına iyi geldiğine inanılan çiriş, haşlanıp zeytinyağlı veya yumurtalı olarak tüketiliyor.

Adana’nın Zamana Direnen Köprüsü  Taşköprü Adana’nın Zamana Direnen Köprüsü Taşköprü

“Gavurdağları karla vedalaşınca, doğa beze ve çirişle yeniden doğar.” – Hasan Çelik


Zorkun Yaylası’nda Baharın Müjdecisi Beze Ve Çiriş Otu (1)Zorkun Yaylası’nda Doğal Yaşam ve Ekonomik Değer

Zorkun Yaylası’nda yaşayan halk, her yıl bu doğal ürünleri toplayarak hem geleneksel mutfağı yaşatıyor hem de yerel pazarlarda satışa sunarak ekonomik katkı sağlıyor. Organik ve doğal beslenmeye önem veren tüketiciler için beze ve çiriş otu, sağlıklı bir alternatif sunuyor.

Ayrıca yaylaya gelen ziyaretçiler de, bu lezzetleri yerinde deneyimleme ve doğayla iç içe bir gün geçirme fırsatı buluyor. Bu durum hem kırsal turizmi destekliyor hem de bölge kültürünü canlı tutuyor.


Osmaniye’nin Bahar Zenginliği

Beze ve çiriş otunun yalnızca birer gıda maddesi olmadığını belirten yöre halkı, bu otların Osmaniye'nin doğayla kurduğu derin bağın bir göstergesi olduğunu vurguluyor. Her yıl mart sonu itibarıyla başlayan bu doğa hareketi, Zorkun Yaylası’na hem doğaseverleri hem de fotoğraf tutkunlarını çekiyor.

Editör: Mehmet Çardak