Günümüz insanının en önemli önceliklerinden biri başarıdır. Bu öncelik, bireylerin hem kendi iç dünyalarında hem de sosyal çevrelerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Başarıya giden yolda aile ve okul hayatı, çocuğun bu konuya yaklaşımını ve iç dinamiklerini belirleyici bir rol oynar. Sonuçta, çocuk başarı ile mutluluk ve huzur arasında hem kendi içinde hem de sosyal çevresinde bir denge yakalamaya çalışır. Kimi zaman bunu başarır, kimi zamansa konunun üstesinden gelemez. Bu durumda bazı önemli sorulara cevap aramalıyız ki başarıya karşı sağlıklı bir tutum geliştirebilelim.
Başarı Nedir?
Başarıyı genel olarak bir işi belirli bir süre içinde istenilen biçimde bitirmek, hedefe ulaşmak olarak tanımlayabiliriz. Diğer bir ifade ile bir dizi beklentiyi karşılama durumudur. Kimilerine göre başarı; para, şöhret, zenginlik, eğitim, güçlü ilişkiler kurabilmektir. Başarıyı düşündüğümüzde aklımıza pek çok farklı hedef gelebilir: İstediği okuldan mezun olmak, iyi maaşı olan bir işte çalışmak, kendi işini kurmak, sosyal medyada çok sayıda takipçiye sahip olmak, değerlerine bağlı yaşayarak kendini bilmek... Her bireyin başarı tanımı kendine özgüdür ve bu tanım, kişinin yaşam felsefesine, inançlarına ve hedeflerine göre değişir.
Başarının Kriterleri ve Bağlamın Etkisi
Başarının değerlendirilmesinde bağlam çok önemlidir. Kişinin hangi performansı nerede ve ne zaman gösterdiği, başarının değerlendirilmesinde belirleyici bir rol oynar. Örneğin, profesyonel ekipler tarafından yıllarca takip edilen ve tüm ihtiyaçları karşılanan bir atletin performansını, uygun spor ayakkabısı bile olmayan ve bir koçun desteğini alamayan bir sporcu ile karşılaştırmak adil değildir. Benzer şekilde, köyde çobanlık yapan bir öğrencinin başarısını, en iyi okullarda okumuş ve özel dersler almış bir öğrencinin başarısı ile aynı kriterlerde değerlendirmek de adil olmaz. Mevcut şartlar içinde en iyisini yapmak, gerçek başarıdır.
Gözlemciye Göre Kriterler Değişir mi?
Başarının kriterleri gözlemciye göre değişkenlik gösterebilir. Bir müşteri veya satış temsilcisi için galeriden aylık otuz araç satışı başarı olabilirken, galerinin patronu için elli araç satışının altına düşmek başarısızlık olarak görülebilir. Bir öğrencinin günde yüz soru çözmesi başarı olarak değerlendirilebilirken, başka bir öğrencinin beş yüz soru çözememesi başarısızlık olarak görülebilir. Anne babalar da derslerin halledilmesi konusunda farklı görüşlere sahip olabilir. Bu farklılıklar, kişinin kendine uygun başarı kriterlerini belirlemesinde önemli bir rol oynar. Başarı, kişisel hedefler ve yetenekler doğrultusunda değerlendirilmelidir.
Mevcut Kuralları Değiştirip Aynı Başarıyı Beklemek Adil mi?
Bir spor müsabakasında hakemlerin oyun esnasında yeni kurallar koyup uygulamaması gerektiği gibi, eğitimde de kriterler belirlenmiş olmalıdır. Kuralların beklenmedik zamanlarda değiştirilmesi, adalet ve güven duygusunu zedeler. Eski şartlara göre kendini hazırlayan birey, yeni şartlarla mücadele etmek zorunda kalır ve muhtemelen başarısız olur. Aynı şekilde, öğretmenlerin dersle ilgili değerlendirme kriterlerini değiştirmemeleri önemlidir. Standartların uyumsuzluğu, öğrencinin başarısız olarak değerlendirilmesine neden olabilir.
Toplumsal Kabul Görmüş Başarı İnsanları Mutlu Eder mi?
Toplumda kabul görmüş bazı başarı kriterleri vardır: İstenilen dereceye veya okula/üniversiteye ulaşmak, iş hayatında büyük yatırımlar yapmak gibi. Ancak bu başarılar, bireyin mutluluğunu garanti etmez. Sınavda derece alan bir öğrencinin, meslek seçimini yetenek ve ilgileri doğrultusunda yapmaması, onu mutlu etmeyebilir. İş hayatında başarılı olan bir bireyin, sağlık sorunları veya ailevi problemler nedeniyle mutsuz olması mümkündür. Bu durumlar, toplumsal kabulün mutluluğu garanti etmediğini gösterir.
Gerçek Başarı Nedir?
Gerçek başarı; sevdiğimiz, yetenekli olduğumuz bir konuda sürekli kendimizi geliştirirken, becerilerimizi çevremizdeki insanların hayatlarına dokunarak kullanmaktır. Gerçek başarı, sadece gelinen ve geride bırakılan bir nokta değil, yaşadığımız süreçten mutluluk duyacağımız bir yolculuktur. Bu süreçte insanlara zaman ayırmak, gelişimlerine ve eğitimlerine destek olmak, onlara gülümsemek bile hem karşıdaki insanları hem de bizi mutlu eder. Başkalarının bizi nasıl gördüğünden ziyade, kendimizle ilgili hislerimiz, gerçek başarı ve mutluluğa ulaşmamızı sağlar.
Başarı, her bireyin kendi yolculuğunda keşfettiği ve tanımladığı bir kavramdır. İlham, çaba ve denge, bu yolculukta önemli rehberlerdir. Hayatın her alanında, başarıya giden yolda kendimizi tanımak, yeteneklerimizi keşfetmek ve bu süreçten mutluluk duymak esastır. Bu şekilde, hem kendimize hem de çevremize gerçek anlamda değer katabiliriz.