Osmaniye'nin doğal güzellikleriyle ünlü Zorkun yaylası, bu hafta sonu bizim için serinletici bir kaçamak oldu.

Pazar günü, eşim Fatma Hakkoymaz Şimşek ve oğlum Erbatur Atlas Şimşek ile birlikte, şehrin sıcaklığından uzaklaşıp Zorkun’un serin havasında huzur bulmak için yola koyulduk. Yaylaya vardığımızda, dillere destan Zorkun Tava'nın mükemmel lezzetini tatmadan günü bitirmek olmazdı.

Zorkun Yaylasi

Bu küçük kaçamak, Sabır gazetemizin ve sabirgazetesi.com internet sitemizin cumartesi ve pazar günleri süren denetimleri sonrası bize iyi geldi. Sabır Gazetesi’nin Düziçi’ndeki denetiminin ardından, sabirgazetesi.com’un Basın İlan Kurumu tarafından Osmaniye büromuzda pazar günü yapılan denetimi de tamamlanmış oldu. Denetim stresi ardımızda kalırken, pazar günü Osmaniye’de yapılacak en güzel aktivitenin Zorkun yaylasına gidip serinlemek olduğunu düşündük.

Yollar oldukça yoğundu, bu da yaylada büyük bir kalabalık olacağını tahmin etmek zor olmadı. Ancak Zorkun yaylasının doğal serinliği gerçekten paha biçilemezdi; buranın serinliği, klimaların sunamayacağı kadar doğal ve ferahlatıcıydı. Daha önce Zorkun Tava’nın lezzetini tatmıştık, fakat uzun süredir tekrar gelmek istiyorduk. Bu sefer, oğlum ve eşimle birlikte bu lezzeti yeniden deneyimleme şansımız oldu.

Ersin Şimşek Erbatur Atlas

Yaylada gezinirken, Düziçili vatandaşlarla da karşılaştık. Araç plakalarına bakınca, Zorkun’a Türkiye’nin dört bir yanından gelenlerin olduğunu görmek mümkündü. Bu doğal güzellik ve lezzet durağı, pek çok kişiyi kendine çekiyor. Osmaniye’de pazar günü yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri, kesinlikle Zorkun yaylasına gidip hem serinlemek hem de bu eşsiz lezzeti tatmaktır.

Osmaniye’nin bu güzel yaylasında, Zorkun Tava’nın tadına bakarak geçirdiğimiz bu keyifli pazar gününü, tüm doğa ve lezzet severlere tavsiye ederim. Zorkun yaylasının serinliği ve Zorkun Tava’nın lezzeti, hem bedenimize hem ruhumuza iyi geldi.