İSTANBUL (AA) - Ülker, ekonomik, sosyal ve çevresel faaliyetlerinin yer aldığı Sürdürülebilirlik Raporu'nu 9'uncu kez paylaştı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, çevreye ve insana saygılı üretim anlayışıyla 2014'ten bu yana karbon salım artışı olmadan büyüyen Ülker, her alanda sera gazı emisyonlarını kontrol altına alarak, "2050'ye kadar net sıfır şirket" olmak için çalışmalarına devam ediyor.

2023'te Ülker, 2030 ve 2050 hedefleri doğrultusunda net sıfır emisyon taahhüdü veren Türkiye'deki üç gıda şirketinden biri olurken, enerji verimliliği projeleriyle 12 bin 000 MWh enerji tasarrufu ve 5 bin 683 ton karbon salımının önüne geçti.

Lojistik faaliyetlerde karbon salımı yüzde 20 azaltılırken, 154 milyon liralık AR-GE bütçesi sayesinde çevresel etkisi düşük ambalajlar geliştirildi.

Su kullanımı yüzde 39 azalırken, 220 ton plastik ve 700 ton kağıt tasarrufu sağlandı ve ham maddelerin yüzde 99'u ürüne çevrilip atıkların yüzde 98'i geri dönüştürüldü.

Yenilenebilir enerji kullanımı yüzde 43'e ulaştı. Sürdürülebilirlik çalışmalarıyla global başarılar elde eden Ülker, 2024'te gıda sektöründe dünya genelinde birinci sırada yer aldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Ülker Üst Yöneticisi (CEO) Mete Buyurgan 2023'te su ve enerji tasarrufundan sürdürülebilir ham madde tedarikine, insan kaynağından üretim kalitesine kadar çeşitli uygulamalara ve iyileştirmelere imza attıklarını belirtti.

Türkiye'nin nar üretiminin yüzde 21'i Antalya'dan Türkiye'nin nar üretiminin yüzde 21'i Antalya'dan

Gıdanın geleceği için dönüşüm ve sürdürülebilirlik, tarımsal üretimin yeniden tasarlanması, gıda güvenliği, gıda israfıyla mücadele ve tedarik zincirinin dayanıklılığının ön plana çıktığını vurgulayan Buyurgan, Ülker'de kuruluşlarından itibaren "israfsız şirket" kültürüyle çalıştıklarının altını çizdi.

Sürdürülebilirlik faaliyetleriyle, bu dönüşüme katkıda bulunmayı ve daha dirençli bir küresel gıda sistemi için destek vermeyi hedeflediklerini ifade eden Buyurgan, "Sürdürülebilirlik stratejimizin ana odaklarından biri olan iklim krizi konusunda 2050 net sıfır şirket olma hedefimize ek olarak, ana ham maddelerimiz buğday, kakao, fındık tedarikinde planladığımız sürdürülebilir tedarik ve onarıcı tarım projeleri bulunuyor." açıklamalarında bulundu.

- "2030'a kadar 10 bin dekar alanda onarıcı tarım uygulaması yapmayı hedeflerimiz arasına aldık"

Buyurgan, Fındıktan Fazlası projeleri kapsamında 25'i Giresun bölgesindeki kadın çiftçileri olmak üzere toplam 75 çiftçi için iyi tarım uygulamaları eğitimleri ve saha destek programı düzenlediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Şu anda 33'ü kadın 100 çiftçi projede yer alıyor. Onarıcı tarım sera gazı emisyonlarını azaltan, biyoçeşitliliği koruyan, toprağın su tutma kapasitesini artıran, verimliliğini yükselten ve çiftçilerin geçim kaynaklarını destekleyen bütünsel bir yaklaşım. Biz de 2030'a kadar 10 bin dekar alanda onarıcı tarım uygulaması yapmayı hedeflerimiz arasına aldık. 2023'te 10 çiftçimiz ile yaklaşık 300 dönüm alanda çalışmalara başladık. Kakaodan Fazlası projemizle de çiftçilere tarımsal ormancılık ve iyi tarım uygulamaları eğitimleri veriyoruz. Kakao alımı yaptığımız bölgelerde tarımsal ormancılık projemiz kapsamında 124 çiftçiye 12 bin fidan dağıttık. Fildişi Sahili'nde doğrudan alım yaptığımız kooperatiflerle yakın işbirliği içindeyiz."

Lojistik süreçlerinde demiryolu ulaşımına da ağırlık verdiklerine dikkati çeken Buyurgan, Ülker'in Türkiye'de hızlı tüketim sektöründe elektrikli de dahil olmak üzere demiryolu taşımasını ilk kullanan şirket olduğunu belirtti.

Buyurgan, 2023'te demir yolu taşımacılığı sayesinde 213 ton Karbondioksit (CO2) salımını önlediklerini vurgulayarak, karayolu taşımasında ise çift katlı tır kullanımı ve rota optimizasyonu sayesinde en az araçla en fazla yükü taşıyarak 3 bin 94 ton CO2 salımının önüne geçtiklerini ifade etti.

Yaşam Döngüsü Analizi (LCA -Life Cycle Assessment) çalışmalarıyla Ülker'in tarladan sofraya uzanan çevresel ayak izini takip ettiklerini ifade eden Buyurgan, atıkların yüzde 98'ini geri dönüşüm ve geri kazanım yöntemleriyle değerlendiklerini belirtti ve bu çalışmaların sonucunda Türkiye'deki tüm fabrikalarında "Zero Waste to Landfill" (Toprağa Sıfır Atık) belgesini almaya hak kazandıklarının altını çizdi.

Kaynak: aa