Türkiye, enerji ihtiyacının büyük bir kısmını ithalatla karşılayan bir ülke olarak, yerli kaynak çeşitliliğini artırmak ve arz güvenliğini sağlamak amacıyla deniz üstü rüzgar enerjisi projelerine odaklanıyor. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Durak, Türkiye'nin bu alandaki çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ağustos 2024'te başlaması planlanan teknik çalışmalar için belirlenen Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA), Bandırma, Bozcaada, Gelibolu ve Karabiga kıyılarında toplamda bin 895.6 kilometrekarelik bir alana sahip olacak. Bu sahalar için yapılacak ön fizibilite etütleri, ilgili kurum ve kuruluşlardan alınan görüşlerin ardından gerçekleştirilecek.
YEKA kapsamında belirlenen taban fiyatın kilovatsaat başına 6,75 cent/dolar, tavan fiyatın ise kilovatsaat başına 8,25 cent/dolar olduğu bilgisi verildi. Ayrıca, projelerin desteklenmesi amacıyla uygulanan Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) süresinin 10 yıl olduğu ve yerli katkı fiyatının uygulama süresinin 5 yıl olarak belirlendiği ifade edildi.
Türkiye'nin deniz üstü rüzgar enerjisi sektöründeki potansiyeli de vurgulandı. Karadeniz ve Marmara Denizi'nde yüzer ve sabit temelli kurulumlar için belirlenen gigavatlık potansiyeller, ülkenin 2035 hedefi olan 5 gigavatlık deniz üstü rüzgar kurulumunu destekliyor.
Ayrıca, global çapta da deniz üstü rüzgar enerjisi sektöründe büyüme öngörülüyor. Dünya genelinde 2030'a kadar 460 gigavat deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesi öngörülüyor. Asya'nın önde gelen pazarları Çin, Tavyan, Güney Kore, Japonya ve Vietnam olarak sıralanırken, Kuzey Amerika'da da önemli projeler geliştirilmekte, 2030'da 10 gigavat kapasite hedeflenmektedir.
Deniz üstü rüzgar enerjisi, Türkiye'nin enerji portföyüne çeşitlilik kazandırarak sürdürülebilir ve yerli enerji kaynaklarına dayalı bir geleceğe doğru önemli bir adımı temsil ediyor.