İSTANBUL (İGFA) - Fed, politika faiz oranını 50 baz puan düşürerek yüzde 4.75-5 aralığına çekti. Bu gelişmenin ardından JPMorgan Chase ve Bank of America gibi dev bankalar kredi faiz oranlarını yüzde 8’e indirerek piyasaya hızlı bir tepki verdi.

FED'İN AGRESİF HAMLESİ

Fed Başkanı Jerome Powell'ın liderliğinde gerçekleştirilen bu adım, Amerikan ekonomisinin işgücü piyasasını desteklemeye yönelik bir hamle olarak görülüyor. Powell, indirim kararının ardından yaptığı açıklamada, faiz indiriminin gelecekte aynı boyutta olmayabileceğine dair uyarıda bulunarak piyasalarda temkinli bir duruşa işaret etti. Bu açıklama, küresel piyasalarda karışık tepkilere neden oldu.

Wall Street endeksleri, Fed’in kararıyla birlikte sınırlı kayıplarla günü kapattı. S&P 500 yüzde 0,3, Nasdaq 100 ise yüzde 0,45 düşüş gösterdi. Ancak vadeli işlem piyasaları yeni işlem gününde artıda başladı. Asya borsalarında Japon hisseleri başta olmak üzere bir yükseliş dalgası yaşandı. Japon yeni, Powell’ın devam eden indirimlerin aynı boyutta olmayacağı yönündeki açıklamasıyla değer kaybedince, Nikkei 225 endeksi ihracatçı şirketlerin hisseleri önderliğinde yüzde 2’yi aşan bir artış kaydetti.

KÜRESEL PİYASALAR VE ALTIN FİYATLARINDAKİ HAREKETLİLİK

Memur ve Emekli Maaş Zamları İçin Gözler Ekim Enflasyon Verisinde Memur ve Emekli Maaş Zamları İçin Gözler Ekim Enflasyon Verisinde

ABD'nin faiz indirimi kararının ardından Bloomberg Dolar Endeksi'nde kısa süreli bir yükseliş yaşandı. ABD 10 yıllık ve 2 yıllık tahvil getirileri de arttı. Altın fiyatları, Powell’ın agresif faiz indirimine sıcak bakmayacağını belirtmesiyle önce ons başına 2.600 doların üzerine çıkarak yeni bir rekor kırdı, ardından kazançlarını geri verdi.

İngiltere Merkez Bankası'nın kararı öncesinde ise sterlin/dolar paritesi 1,32 seviyelerinde yatay bir seyir izledi. Fed’in faiz indirimine yönelik agresif hamlesi, küresel borsalarda geniş çaplı hareketlilik yaratarak Asya, Avrupa ve ABD piyasalarında farklı dalgalanmalar meydana getirdi.

“FED'İN ZORUNLU BİR KARARI”

Ekonomi uzmanları, Fed'in faiz indiriminin ABD işgücü piyasasını desteklemek için zorunlu bir hamle olduğunu ifade ederek, uzun süredir enflasyonla mücadele kapsamında faiz oranlarının yükseltildiğini ancak işgücü piyasasındaki kırılganlıklar dikkate alındığında bu indirimin zamanlamasının kaçınılmaz olduğunu kaydediyor. Jerome Powell’ın açıklamalarının da Fed’in daha temkinli ve kademeli bir indirim politikasına gideceğini gösterdiğini belirten uzmanlar, bu durumun küresel piyasalarda volatilitenin bir süre daha devam edeceği anlamına geldiğine işaret ediyor. 

Ayrıca, ABD'deki bu faiz indiriminin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkilerine dikkat çeken uzmanlar, düşen faiz oranlarının doların değer kaybetmesine neden olabileceğinin, bunun da gelişmekte olan piyasalar için bir nefes alma fırsatı yaratabileceğini belirtiyor. Powell’ın devam eden indirimlerin aynı boyutta olmayacağı uyarısının ise belirsizliği artırarak yatırımcıların risk iştahını sınırladığını ifade eden uzmanlar, bu nedenle özellikle Asya borsalarında yaşanan yükselişlerin uzun vadeli olmayabileceğini dile getiriyor.

Kaynak: igf