Hatay’ın Erzin ilçesine 7 kilometre mesafede, Akdeniz’in doğu kıyılarında yer alan İssos Antik Kenti, tarihi zenginlikleriyle göz dolduran bir yerleşim yeri olarak dikkat çekiyor. Mezopotamya ile Yunan kültürünü, Anadolu ile İslam ülkelerini birbirine bağlayan stratejik konumuyla İssos, tarihin farklı dönemlerinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Kent, Geç Hitit, Pers, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi büyük medeniyetlerin izlerini taşırken, asıl altın çağını Roma döneminde yaşamıştır.

Ünlü tamirci uyardı: Bu işaretler varsa araç kullanmayı bırakın Ünlü tamirci uyardı: Bu işaretler varsa araç kullanmayı bırakın

İ S O S2

Büyük İskender ve İssos’un Önemi

İssos Antik Kenti, özellikle M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in Pers Kralı III. Darius’a karşı kazandığı zaferle tarihe adını yazdırmıştır. Bu büyük savaşın ardından İssos, önemli bir stratejik merkez haline gelmiş ve Roma döneminde gerçekleştirilen imar faaliyetleriyle yeni bir kimlik kazanmıştır. Ancak kentin en dikkat çekici yapılarından biri olan su kemerleri, hala ayakta duran ve dönemin mühendislik harikalarından biri olarak kabul edilmektedir.

Antik Dönemin Mühendislik Harikası

İssos Antik Kenti’nde yer alan ve günümüze kadar ulaşmayı başaran su kemerleri, 1-2 kilometre uzunluğunda ve yer yer 7-8 metre yüksekliğindedir. Bu su kemerleri, Akdeniz’e su taşımak amacıyla Amanos Dağları’nın eteklerinden inşa edilmiştir. Cenevizli gemicilere su iletmek amacıyla yapılan bu kemerler, antik kentin su ihtiyacını karşılayan en önemli yapılardan biri olmuştur.

Su kemerlerinin inşa teknikleri incelendiğinde, dönemin mühendislik becerisi ve su yönetimi anlayışı net bir şekilde görülmektedir. Kemerler, suyun yerçekimi etkisiyle akmasını sağlamak için belirli bir eğimle inşa edilmiş, malzeme olarak ise dayanıklı taş, tuğla ve beton kullanılmıştır. Su kemerleri, derin vadilerin üzerinden suyun taşınabilmesi için pâyeler ve kemerler üzerine yükseltilmiş, yer altına inşa edilen tüneller ve köprülerle desteklenmiştir. Bu yapılar, mühendislik harikası olarak günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.

Erzin Belediye Başkanı Av. Ökkeş Elmasoğlu, İssos Antik Kenti'nin turizm potansiyeli hakkında da şunları söyledi:

"İssos Antik Kenti ve su kemerleri, yalnızca Erzin'in değil, tüm Türkiye'nin turizm potansiyeli açısından büyük bir değere sahiptir. Bu tarihi yapıların tanıtımını yaparak, Erzin'i bir turizm merkezi haline getirmek istiyoruz. Bölgeye yapılacak yatırımlar ve düzenlemelerle, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi hedefliyoruz. Turizm, ilçemizin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynayacak ve bu doğrultuda gerekli adımları atmaktan geri durmayacağız. Erzin'in doğası, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle turizmde hak ettiği yere ulaşacağına inanıyoruz."

Ökkeş Elmasoğlu

Kazı Çalışmaları ve İssos’un Geleceği

İssos Antik Kenti’nde su kemerlerinin yanı sıra su depoları, mabet kalıntıları ve volkanik taşlardan oluşan “Lecelik” adı verilen kayalar da dikkat çekmektedir. Ancak bu tarihi kalıntıların büyük bir kısmı hala gün yüzüne çıkarılmayı beklemektedir. Antik kentteki kazı çalışmaları 2006 yılında başlamış olup, 2008, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında devam etmiştir. Bugün 20-30 kişilik bir ekip tarafından sürdürülen kazı çalışmaları sonucunda, antik kentin geçmişine dair önemli ipuçları elde edilmektedir.

İssos Antik Kenti ve su kemerleri, tarih ve doğa severlerin ilgi odağı olmaya devam etmektedir. Bölgeye gelen ziyaretçiler, Erzin’in şifalı suları ve kaplıcalarından da faydalanarak hem tarihi bir yolculuğa çıkmakta hem de doğanın tadını çıkarmaktadır.

İssos Antik Kenti, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve günümüzde de bu mirası koruma ve tanıtma çabalarıyla önemini sürdürmektedir. Su kemerlerinin kesin yapılış tarihi henüz netleştirilememiş olsa da, arkeologlar ve tarihçiler bu mühendislik harikası yapıların izini sürmeye devam etmektedir. Tarihin derinliklerine inilen bu yolculuk, hem geçmişin sırlarını aydınlatmakta hem de geleceğe ışık tutmaktadır.

Editör: Mustafa Düzenli