Konuşmalar arasında dikkat çeken noktalardan biri, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un sunumuydu. Tunç, özellikle 2024 yılı sonu için bin hakim ve savcı yardımcısı alımına yönelik sınavın 21-22 Aralık tarihlerinde yapılacağını açıkladı. Ayrıca, Türkiye'de yargı bağımsızlığına yönelik eleştiriler ve bazı ceza infaz kurumlarındaki uygulamalara ilişkin gündeme gelen iddialara yanıt verdi.
1. Bin Hakim ve Savcı Yardımcısı Alımı
Bakan Tunç, 2024 yılının sonunda gerçekleştirilecek olan bin hakim ve savcı yardımcısı alımına ilişkin detayları paylaştı. Bakan, 21-22 Aralık tarihlerinde yapılacak sınavla yeni alımların gerçekleştirileceğini belirterek, bu adımın yargı sisteminin güçlendirilmesine yönelik önemli bir adım olduğunu vurguladı. Alımların, yargıdaki iş yükünün azaltılmasına ve daha hızlı bir yargılama süreci sağlanmasına katkı sağlayacağı ifade edildi.
2. Ceza İnfaz Kurumlarında Kötü Muamele İddiaları
Bakan Tunç, son günlerde sosyal medyada gündeme gelen ceza infaz kurumlarına yönelik iddialara da yanıt verdi. İstanbul'da gözaltına alınan ve tutuklanarak Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na sevk edilen tutukluların kötü muameleye uğradığına dair çıkan haberlere karşı kesin bir reddiye yaptı. Tunç, "Çıplak arama yapılması kesinlikle söz konusu değildir. Ceza ve tevkif evlerinde yapılan bütün uygulamalar, mahremiyete ve insan haysiyetine saygı esas alınarak gerçekleştirilmektedir" ifadelerini kullandı. Ayrıca, başörtüsüne yönelik bir kısıtlama olmadığını, tutukluların da bu konuda herhangi bir sorun yaşamadığını belirtti. Ceza infaz kurumlarında yapılan detaylı aramaların, uluslararası standartlara uygun ve insan onurunu zedelemeyen şekilde gerçekleştirildiğini vurguladı.
3. Yargı Bağımsızlığına Yönelik Eleştiriler
Bakan Tunç, Türkiye'nin yargı bağımsızlığı konusunda uluslararası raporlarda yer alan eleştirilere de sert yanıtlar verdi. Yargının, dışarıdan gelen baskılarla değil, sadece iç denetim mekanizmalarıyla kontrol edilmesi gerektiğine dikkat çeken Tunç, "Bu endeksin objektif ve tarafsız olmadığını açıkça ifade etmek isterim. Türkiye'nin yargısı, geçmişteki birçok döneme göre daha bağımsız ve tarafsızdır" dedi. Bakan, özellikle uluslararası hukukun üstünlüğü endekslerinde Türkiye'nin geride olduğuna dair yapılan eleştirilerin, taraflı ve siyasi bir yaklaşımı yansıttığını savundu.
Tunç, bu tür endekslerin çoğunun, ABD Barolar Birliği eski başkanının kurucusu olduğu Dünya Adalet Projesi gibi kuruluşlar tarafından hazırlandığını belirterek, "Bağışçıları arasında bazı ülkelerin dışişleri bakanlıkları ve özel şahıslar bulunuyor. Bu tür bir yapıya dayanarak Türkiye'nin yargısını karalamak asla kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
Bakan, örnek olarak Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişimine karşı yargının gösterdiği tutumu verdi. 15 Temmuz'da, darbecilere karşı milletin safında yer alan yargının, "bağımsız ve tarafsız bir şekilde" hareket ettiğini söyleyen Tunç, "Bugünkü yargı sistemi sayesinde, 15 Temmuz'da halkın iradesiyle birlikte darbecilere karşı durduk. Yargı, milletin iradesinin yanında yer aldı" dedi.
4. Adalet Bakanlığı'nın 2025 Yılı Bütçesi
Tunç, Adalet Bakanlığı'nın 2025 yılı için talep ettiği bütçeyi de açıkladı. 2025 yılı için Bakanlığa tahsis edilen bütçe miktarı, 280 milyar 275 milyon 802 bin TL olarak belirlendi. Bu rakam, 2023 yılına göre önemli bir artışa işaret ediyor. Bakan, 2023 yılı bütçesinde, Adalet Bakanlığı'na tahsis edilen ödeneğin 83 milyar 236 milyon TL olduğunu, yıl sonu itibarıyla bu tutarın toplam 103 milyar TL'ye ulaştığını belirtti.
2023 yılına ait bütçe giderlerinin dağılımını da aktaran Tunç, en büyük gider kaleminin personel ve sosyal güvenlik giderleri olduğunu vurguladı. Ayrıca, Bakan, Sayıştay tarafından tespit edilen herhangi bir kamu zararı tespiti olmadığını, bu konuda kurumlarla sürekli iletişim halinde olduklarını söyledi.
5. "Yargı Hiçbir Zaman Arka Bahçe Olmayacak"
Son olarak, Türkiye'deki yargı sistemine yönelik eleştirilere karşı çıkan Bakan Tunç, Türk yargısının hiçbir zaman bir siyasi araç haline gelmeyeceğini söyledi. Yargının, halkın çıkarları doğrultusunda çalışmaya devam edeceğini belirten Tunç, "Yargı, milletin yargısı olarak şerefli görevini daima sürdürecek. Hiçbir zaman kimsenin arka bahçesi olmayacak" ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç'un bu açıklamaları, hem Türkiye'deki yargı sistemine yönelik iç eleştirileri yanıtlayan hem de uluslararası raporlara karşı verilen bir tavır olarak değerlendirildi. Adalet Bakanlığı'nın bütçesiyle ilgili de önemli bir artış olduğu gözlemlenirken, 2025 yılına dair yapılan yatırımların, özellikle ceza infaz kurumları ve adli hizmetlerin modernizasyonuna yönelik olacağı anlaşılıyor.