Vucic, Rusya'nın bu bilgiyi resmi kanallar aracılığıyla ilettiğini ve Sırbistan’ın Güvenlik ve Enformasyon Ajansı (BIA) ile konunun uzmanlarının durumu yakından takip ettiğini belirtti. Devlet Başkanı, vatandaşların endişelenmemesi gerektiğini ve darbe girişiminde bulunmayı düşünenlerin başarılı olamayacaklarını vurguladı.
Sırbistan’ın batısındaki lityum çıkarma projesine karşı yapılan protestolar devam ederken, 10 Ağustos Cumartesi günü başkent Belgrad’da büyük bir eylem yapılması planlanıyor. Bu protestolar, ülkenin lityum madeni projelerinin çevresel etkileri ve sosyal etkileri nedeniyle giderek büyüyen bir karşı duruşa işaret ediyor.
Lityum Projesi ve Ekonomik Beklentiler
Sırbistan, 19 Temmuz’da Avrupa Birliği ile sürdürülebilir hammaddeler konusunda bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Vucic, bu anlaşmanın ardından, AB ve özellikle Almanya ile lityum madenciliği projesinden en az 6 milyar euro doğrudan yabancı yatırım beklediğini açıkladı. Vucic’in tahminlerine göre, tam üretim döngüsünün kurulması Sırbistan ekonomisinin yüzde 16.4 oranında büyümesine katkı sağlayacak.
Ancak, Sırbistan’ın batısındaki Loznica kentinde 2004 yılında keşfedilen lityum rezervleri, çevre aktivistleri ve yerel halk tarafından ciddi şekilde karşı çıkılmakta. Lityum madeni yatağının, dünyanın kanıtlanmış lityum rezervlerinin yüzde 10’unu içerebileceği öngörülüyor. Madeni çıkarmak için Rio Tinto tarafından yapılacak 2.4 milyar dolarlık yatırım planı ise, hem çevresel hem de sosyal tepkilere yol açmış durumda.
Geçmiş Protestolar ve Gelecek Planları
Sırbistan Parlamento Başkanı Ana Brnabic, başbakan olduğu dönemde 2022 Ocak ayında, lityum madenciliği projesinden resmi olarak vazgeçildiğini açıklamıştı. Proje, o dönemde şiddet olaylarına ve kitlesel protestolara yol açmıştı. Vucic, projede üretimin "en yüksek çevre ve teknoloji standartlarını" karşılaması gerektiğini belirtmiş ve çevre aktivistlerinin tepkilerini dikkate alarak bir referandum düzenlemeyi planladıklarını ifade etmişti.
Sırbistan'daki bu gelişmeler, hem siyasi hem de ekonomik açıdan önemli etkiler yaratırken, lityum madenciliği projesinin geleceği ve ülkedeki güvenlik durumu ile ilgili endişeler artış gösteriyor.
