Osmaniye, 525 bin nüfuslu, zengin tarih ve kültüre sahip bir şehir olarak Türkiye'nin önemli merkezlerinden biridir. Uzun yıllar boyunca, özellikle gazeteciler başta olmak üzere siyasiler ve diğer meslek odalarının verdiği mücadeleler sonucu 1996 yılında il statüsüne kavuşmuştur. Bu mücadele ve dönüşüm sürecinde, birçok gazeteci şehrin tarihine tanıklık etmiş ve bu tanıklıklarını yazılı vesikalar aracılığıyla halka ulaştırmıştır. Yerel gazetecilik, halkın şehirde yaşanan gelişmelerden haberdar olmasını sağlayarak, seçim tercihlerinden günlük yaşama kadar birçok alanda bilinçli kararlar almasına yardımcı olmuştur. Ancak, internetin icadı ile birlikte haber alışkanlıklarında yaşanan değişim, yerel gazeteciliğin önemini ve etkisini azaltmıştır.

Osmaniye'nin Unutulmuş Mirası

Osmaniye'nin kuruluşundan il oluşuna kadar ve hatta 2024 yılına dek uzanan süreçte, kentin tarihine ışık tutan gazeteciler, halkın gözünde önemli bir yere sahipti. Halk, yerel gazeteciler sayesinde şehirde yaşanan olaylara vakıf olup, hayatlarını bu haberlere göre şekillendiriyordu. Fırtına, sel gibi doğal afetlerin yanı sıra sosyal ve kültürel gelişmeler, gazete sayfaları aracılığıyla halka duyuruluyordu. Ancak, bu kıymetli meslek grubuna yönelik bir vefasızlık söz konusudur.

Vefasızlık mı, Unutuş mu?

Çevre illerde, hayatını kaybeden gazetecilerin isimleri cadde, sokak, park, kütüphane veya kültür merkezleri gibi yerlere verilerek onurlandırılırken, Osmaniye'de bu geleneğin işletilmediği görülmektedir. Gazetecilik mesleğine ömürlerini adayan, ancak bugün adları dahi anılmayan birçok gazeteci bulunmaktadır. Bu durum, şehrin kültürel yapısından mı kaynaklanıyor, yoksa daha derin bir vefasızlığın mı göstergesi, tartışılır. Ne yazık ki, yeni nesiller geçmişte şehrin sosyal ve kültürel yaşamına büyük katkılar sunmuş gazetecileri tanımıyor, hatta onların varlığından bile haberdar değil.

Hatırlamak ve Hatırlatmak

Bu duruma çözüm bulunması, geçmişteki gazetecilere olan borcun ödenmesi açısından önem taşımaktadır. Öncelikle, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları iş birliği içinde, gazetecilik mesleğine katkı sunmuş kişilerin isimlerini yaşatacak projeler geliştirmelidir. Okullarda, gazetecilik mesleğinin önemi ve tarihçesi hakkında eğitimler verilerek, yeni nesillerin bu konuda bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, gazetecilerin çalışmalarını sergileyen müzeler, anıtlar ve belgeseller aracılığıyla, bu önemli meslek grubunun şehrin tarihindeki yeri vurgulanmalıdır.

Son Söz

Osmaniye'de gazetecilere yapılan vefasızlık, sadece bir meslek grubunun unutulması değil, aynı zamanda şehrin kültürel ve sosyal tarihine yapılmış bir haksızlıktır. Gazetecilik, toplumun gözü, kulağı ve sesi olarak kritik bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, geçmişte bu mesleğe emek vermiş bireyleri onurlandırmak, gelecek nesillere aktarılacak değerli bir mirastır. Osmaniye, gazetecilerin hikayelerini yeniden canlandırarak, hem geçmişine sahip çıkabilir hem de gazetecilik mesleğine duyulan saygıyı artırabilir. Bu, sadece gazetecilere değil, tüm Osmaniyelilere yapılacak bir vefa borcudur.

Sizler asla unutulmayacaksınız:

  • Remzi Çakmak
  • Gökhan Erkmen
  • Taner Deniz
  • Muhammet Emin Arbağ
  • Hüseyin Ünaldı
  • Mehmet Öküzcü
  • Nuri Arıkan
  • Kemal Arıkan
  • Velittin Temel
  • Cemal Şenadam
  • Yusuf Biberoğlu
  • Durmuş Ali Pekcanatlı
  • Ali Rıza Karadağ
  • Yemliha Yazar
  • Fikret Tuncer
  • Ahmet Borazan
  • Ahmet Birgül
  • Ali Abdil
  • Ali Türkmen
Editör: Mustafa Düzenli