Milli Eğitim Bakanlığı, müfredat değişikliği için önemli bir adım atıyor. Bu değişiklik, SODİMER Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan'ın önderliğinde şekilleniyor. İşte, bu kapsamlı dönüşümle ilgili detaylar.
Başlıca Noktalar:
Komple Köklü Değişim: Milli Eğitim Bakanlığı, müfredat değişikliği konusunda radikal bir yaklaşım benimsemiş durumda. Prof. Dr. Levent Eraslan, "Bu defa değişim köklü olacak" ifadesiyle, mevcut müfredatın temelden değiştirileceğini vurguluyor.
Yeni Program Geliştirme Modeli: Eraslan, müfredatın köklü değişimi için yeni bir program geliştirme modelinin kurgulandığını belirtiyor. Bu modelin, eğitim sistemine çağ atlatacak bir nitelik taşıdığı düşünülüyor.
Canlı Organizma Olarak Programlar: Prof. Dr. Levent Eraslan, programların canlı organizmalar olduğunu ve her türlü değişimden etkilendiklerini ifade ediyor. Bu perspektiften bakıldığında, değişen toplumsal ihtiyaçlara daha dinamik bir şekilde adapte olacak bir müfredat öngörülüyor.
Saha Verilerine Dayalı Düzenlemeler: Yapılan düzenlemelerin sahadan gelen verilere dayalı olarak şekillendiğini vurgulayan Eraslan, böylece eğitim programlarının daha somut ihtiyaçlara cevap verebileceğini belirtiyor.
Yusuf Tekin'in Çalışmaları: Eraslan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yürüttüğü çalışmaların daha öncekilere nazaran daha köklü ve kalıcı sonuçlar doğurabileceğini ifade ediyor. Bu durum, müfredat değişikliğinin sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli bir vizyona dayandığını gösteriyor.
Eğitim Sürecindeki Toplumsal Dönüşümler: Prof. Dr. Levent Eraslan, eğitim sürecinin toplumsal dönüşümlerde direkt etkilenen bir sistem olduğunu belirterek, bu değişimle birlikte çocukların dijital araçlarla sosyalleşmekte olduğuna dikkat çekiyor.
Çağın Gereksinimlerine Uygun Yetişen Bireyler: Analiz ve sentez yapabilen, problem çözebilen bireylerin yetiştirilmesinin önemini vurgulayan Eraslan, bu noktada programın daha etkili olması gerektiğini belirtiyor.
Yerli Felsefeye Öncelik: Yabancı uzmanların görüşleri yerine, Türkiye'nin kendi felsefesini hakim kılacak bir eğitim modelinin öncelikli olması gerektiğini ifade eden Eraslan, böylece eğitim sisteminin daha yerli ve özgün bir karakter kazanabileceğini söylüyor.
Akademisyen ve Öğretmen Çalışmaları: Türkiye'nin eğitim sistemini geliştirmek amacıyla çalışan akademisyen ve öğretmenlerin, nitelikli bir program oluşturmak için yoğun çaba sarf ettiğini belirten Eraslan, bu çabanın ülkenin eğitim kalitesine önemli bir katkı sağlayabileceğini dile getiriyor.
Eğitimde Çağ Atlama: Prof. Dr. Levent Eraslan, programın nitelikli bir şekilde kurgulanması halinde Türkiye'nin eğitimde çağ atlayabileceğine inandığını ifade ediyor.