Denizden 1510 metre yükseklikte, Andıl Dağı'nın zirvesine kurulu olan kale, geniş bir çevreye hakim bir konumda bulunuyor. Kozan'ın diğer kalelerinden farklı olarak en yüksekte bulunan Andıl Kalesi, Çukurova'daki kaleler zincirinin belirgin bir parçasını oluşturuyor.
Andıl Kalesi, tarihi bir hazineyi barındırıyor. Kaleye ulaşmak için Kozan merkezinden Turgutlu'ya giden ve Andıl Köyü'ne geçen bir yol kullanılıyor. Kalenin kesin tarihi hakkında net bilgilere ulaşmak mümkün olmasa da, yapılan araştırmalar kaleyi ortaçağ dönemine dayandırmaktadır. Kalede kullanılan malzemeler, inşaat teknikleri ve bulunan çeşitli sikkeler, bu tahmini desteklemektedir.
İlk ciddi araştırmayı gerçekleştiren W. Robert Edvards, 1949 yılında kale üzerine detaylı bir rapor sunmuştur. Daha sonraki araştırmalar da Edvards'ın bulgularını teyit etmiştir. Kale ve çevresinde bulunan çok sayıda sikke, arkeologların ilgisini çekmektedir. Bu sikkeler arasında Kilikya Ermeni Prensliği'ne ve Roma dönemine ait olanlar da bulunmaktadır. Özellikle 2. Levon ve 2. Het'um'a ait sikkeler, kaleye dair tarihi izleri gün yüzüne çıkarmaktadır.
Andıl Kalesi, bölgenin tarihine ışık tutan bir yapı olarak, ziyaretçileri kendine çekmeye devam ediyor. Tarih meraklıları için önemli bir keşif noktası olan kale, Kozan'ın kültürel ve tarihi mirasının önemli bir parçasını oluşturuyor.