Gazete, "Boşluğa ‘Işık’ Sızdı" başlıklı manşetini geri çekmek zorunda kaldı. Olay, basın özgürlüğü açısından önemli bir tartışmaya yol açtı.
Manşetin Değiştirilmesi Gerekiyor
Gazetenin muhabiri Sıla Arabacıoğlu tarafından hazırlanan haberde, İzmir’in Buca ilçesinde yeni açılan yurdun Işıkçılar Cemaati’ne ait olduğu ifade ediliyordu. Bu durum, devletin öğrenci yurtları konusundaki boşluğunun tarikatlar tarafından doldurulduğunu gözler önüne seriyordu. Ancak matbaanın, gece saatlerinde gelen uyarısıyla gazetenin manşetini değiştirmesi gerekti.
Yenigün Genel Yayın Yönetmeni'nden Açıklama
Yenigün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Dirik, olayla ilgili yaptığı açıklamada, saat 20.00 civarında matbaanın kendilerini arayarak, “Bu manşetle gazetenizi basmayız” dediğini belirtti. Dirik, değişiklik yapmak zorunda kalışlarının sebebini, gazetenin basılmaması durumunda 30 çalışanın istihdam güvencesinin tehlikeye gireceği şeklinde açıkladı.
Yeni manşette, Mustafa Kemal Atatürk'ün bir fotoğrafı eşliğinde, “Işıklar içinde uyu” ifadesi kullanıldı. Dirik, manşetin değiştirilmesinin ardından haberi yeniden şekillendirerek, “Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz” ifadesine yer verdiklerini aktardı.
Basın Özgürlüğüne Darbe
Bu olay, basın özgürlüğüne vurulmuş ciddi bir darbe olarak değerlendirildi. Yenigün gazetesi yönetimi, yaptıkları açıklamada, her türlü baskıya rağmen halkı doğru bilgilendirme görevlerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. “Basın hürriyeti, toplumun nefes alma kanallarından biridir. Eğer gazeteciler özgür değilse, toplum da özgür olamaz” denildi.
TGS ve TYS’den Destek Mesajları
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu, “Ne yazık ki ülkemizde hemen her gün basın özgürlüğüne yönelik müdahaleleri duyuyoruz. Yıllardır mücadele ettiğimiz sansür uygulamalarına son olarak ‘matbaa sansürü’ eklendi” ifadelerini kullandı. TGS, olayın basın tarihine geçecek kara bir leke olduğunu vurguladı.
Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) de sansüre uğrayan Yenigün gazetesine destek mesajı yayımlayarak, sansürlenen haberin ülke gerçeklerine tutulan bir ışık olduğunu belirtti.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nden Tepki
İzmir Gazeteciler Cemiyeti, “Matbaa sansürü asla kabul edilemez” diyerek, yaşananlara tepki gösterdi. Cemiyet, “Türkiye yıllardır farklı biçimlerde sansür tartışmalarının odağında yer alırken, matbaa sansürünün yaşanmış olması kabul edilemez” dedi. Ayrıca, gazeteyi basmama kararını veren İhlas Matbaacılık’ı kınadıklarını da belirttiler.
Basın Hürdür, Sansürlenemez
TGS Genel Merkezi ise “Basın Hürdür Sansürlenemez” etiketiyle yaptıkları paylaşımda, “Türkiye basın tarihi matbaa baskınlarıyla doludur. İzmir’deki bu olay, basın tarihine geçecek bir kara lekedir. 2024 yılında bilginin yayılmasını engellemek mümkün değildir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Bu olay, basın özgürlüğü mücadelesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Basın mensupları, sansür uygulamalarına karşı durmaya ve gerçekleri halka duyurmaya devam edeceklerini ifade ediyorlar.
