Suriyeli yetkililer, 2015'te antik kent Palmira'yı korumaya çalışırken IŞİD militanları tarafından halkın önünde başı kesilerek öldürülen arkeolog Halid Esad'ın bedenini bulmuş olabileceklerini açıkladı.
Militanlara antik kentteki hazinelerin yerini söylemediği için öldürülen 82 yaşındaki Esad'ın başı ve bedeni, Palmira'daki Roma sütunlarına asılmıştı.
Suriye devlet medyası yetkililere dayanarak Palmira'nın kuzeyindeki Kahlul bölgesinde bulunan üç cesetten birinin Halid Esad'a ait olduğunun tahmin edildiğini, kimlik tespiti için DNA testleri yapıldı.
IŞİD, Mayıs 2015'te Palmira'yı ele geçirdikten sonra kentteki arkeolojik alanlarla yaklaşık 2 bin yıllık tapınakları, kemeri ve tarihi eserleri yerle bir etmişti
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) Dünya Miras Listesi'nde olan Palmira, yaklaşık 10 ay sonra Rusya'nın desteğiyle IŞİD'den geri alınmıştı.
'İsterlerse beni öldürsünler, Palmira'yı terk etmem' diyen
Arkeolog Halid Esad'ın öldürülmesi büyük tepki çekmişti.
Hayatının 50 yılından fazlasını, Şam'ın kuzeydoğusundaki bir vahada yer alan Palmira'yla ilgili araştırmalara adayan Esad, 2003'e kadar kentin antik eserlerinden sorumluydu.
Ancak Esad, kent IŞİD'in eline geçinceye kadar buradaki araştırmalarına devam etti.
Halid Esad'ın arkeolog olan üç oğlu ve damadı, IŞİD kente yaklaşırken, bir müzeden kurtardıkları yüzlerce tarihi eserle Tadmor'dan Şam'a kaçmıştı.
Ancak Esad evini terk etmeyi reddetmiş ve "Ben Palmiralıyım. Beni öldürseler de burada kalacağım" demişti.
Esad daha sonra IŞİD militanları tarafından esir alınmış ve sorguya çekilmiş ve halkın önünde kafası kesilerek öldürüldü.
HALİD ESAD KİMDİR?
1 Ocak 1934’te Palmira’da dünyaya geldi Kuşaklar boyu aynı bölgede yaşayan Sünni bir aileye mensuptur.
Şam’da yatılı öğrenim gördü. Yükseköğrenimini Şam Üniversitesi’nde tarih alanında yaptı. Öğrencilik yıllarında Aramice dilini öğrendi; özellikle de farklı bir alfabe ile yazılan Palmira (Tedmür) Aramicesinde yetkinleşti.
1954’te Baas Partisi’ne girdi. Zamanla partinin Palmira’daki önemli destekçilerinden birisi oldu ve bunu arkeolojik çalışmalara siyasi destek sağlamada kullandı.
1963’te Palmira’ya döndü ve müze müdürü olarak görevlendirildi. İki sene sonra bölge idarecisi oldu. Arkeolojik çalışmaları 3. yüzyıl sur duvarları ve farklı nekropollere dağılmış bir dizi mezar anıtı üzerine yoğunlaştırdı. Alman, Fransız, Japon, İtalyan, Polonyalı arkeoloji heyetleri ile çalışmalar yürüttü.
Emevî devri sivil mimarisinin başlıca örneklerinden olan Kasrü’l-hayri’ş-şarkî’de Amerikan heyetinin ünü arkeolog Oleg Grabar idaresinde yürüttüğü tüm saha çalışmalarına katıldı.
1982 yılında Palmyra antik kenti hakkındaki en önemli eserlerden biri kabul edilen “Palmyra: Tarih, Abideler ve Müze” adlı kitabı yayımladı.
2001 yılında, Sasani Kralı I. Hüsrev ve II. Hüsrev adına basılmış 700 gümüş sikkelik hazinenin keşfini duyurdu; iki yıl sonra da bir vahşi hayvanla insan arasındaki mücadeleyi betimleyen 3. yüzyıldan kalma bir mozaiği keşfeden Polonya-Suriye arkeoloji heyeti içinde yer aldı. Pek çok konferansta araştırmalarını sundu.
11 çocuk sahibi olan Esad’ın çocukları, babalarının 2003 yılında emekli olmasından sonra onun görevlerini sürdürdüler. Mayıs 2015’te Palmira’nın Irak ve Şam İslam Devleti tarafından ele geçirilmesinden önce şehrin boşaltılıp antik kalıntıların Şam’a götürülmesi için çalıştı. Şehrin düşmesinden sonra oğlu Walid ile birlikte tutuklandı. Saklı antik hazinelerin yeri konusunda sorgulandı. 18 Ağustos 2015’te Palmira Müzesi meydanında başı kesilerek öldürüldü.
Arkeoloji ve kültürel mirasları koruma hakkındaki tutkusu ve bu uğurda canını vermesini konu alan Hurma Kanı [2019] isimli film çekildi.