Genel

Hizbullah Cihazlarına Yerleştirilen Patlayıcılar 12 Can Aldı

Lübnan'da Hizbullah üyelerine yönelik çağrı cihazı patlamaları sonucu 12 ölü, 3.000 yaralı. İsrail, MOSSAD aracılığıyla suçlanıyor.

Abone Ol

Lübnan'da Eş Zamanlı Patlamalar: Hizbullah’a Yönelik Saldırılar 12 Ölü ve 3.000 Yaralı Bıraktı

Lübnan’da Salı öğleden sonra gerçekleşen eş zamanlı patlamalar, ülkede korku ve paniğe neden oldu. Beyrut ve güney Lübnan’da Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan elektronik çağrı cihazlarının patlaması sonucunda en az 12 kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 3.000 kişi yaralandı. Olay, bölgede tedirginlik yaratırken hastaneler yaralılarla doldu ve Lübnan genelinde derin bir kaosa yol açtı.

Patlamaların hemen ardından Hizbullah, bu saldırıların ardında İsrail’in olduğunu öne sürerek misilleme yapacaklarını duyurdu. Bu açıklama, bölgede daha geniş çaplı bir çatışma ihtimaline dair endişeleri artırdı. Reuters'in haberine göre, İsrail’in casus ajansı Mossad, Hizbullah tarafından satın alınan çağrı cihazlarına son aylarda gizlice patlayıcı cihazlar yerleştirmeyi başarmıştı. İsrail hükümeti ise bu suçlamalar karşısında sessiz kalmayı tercih etti.

Cihazlar Beş Ay Önce İthal Edildi İddiası

Sky News Arabia’nın ismi paylaşılmayan kaynaklara dayandırdığı haberinde, MOSSAD’ın “Hizbullah’ın çağrı cihazlarına önceden ulaştığı ve pillerine patlayıcı madde yerleştirdiği” iddiası yer aldı. Haberde, MOSSAD’ın patlayıcılar yerleştirdiği pillerin sıcaklığını uzaktan yükselterek cihazları infilak ettirdiği ileri sürüldü. Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun da Lübnanlı güvenlik kaynağından aktardığına göre, cihazlara yerleştirilen patlayıcı miktarı 20 gramın altındaydı ve infilak ettirilen cihazlar beş ay önce ithal edilmişti. Bu yeni bilgiler, saldırının nasıl gerçekleştirildiğine dair daha fazla detayı ortaya koyuyor.

Kurbanlar Arasında Çocuklar da Var

Saldırının kurbanları arasında, babasına ait bir çağrı cihazının patlaması sonucu hayatını kaybeden 10 yaşındaki Fatima Jaafar Abdullah da bulunuyordu. Küçük kızın ölümü, hem Lübnan’da hem de uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Aynı patlamada İran'ın Lübnan Büyükelçisi Mücteba Amani de ağır yaralandı ve bir gözünü kaybetti. Lübnanlı yetkililer, bu saldırıyı bir insanlık suçu olarak nitelendirerek kınadı.

Hizbullah ve İsrail Arasında Gerilim

Hizbullah, uzun yıllardır güvenlik amacıyla çağrı cihazları üzerinden haberleşmeyi tercih ediyordu. Özellikle İsrail’in diğer iletişim ağlarını gözetlemesini önlemek için bu yöntemi kullanıyorlardı. Ancak Mossad’ın, bu cihazlara patlayıcı yerleştirmeyi başarması, Hizbullah’ın iletişim stratejilerini sorgulatırken, aynı zamanda İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimi daha da artırdı. Lübnanlı milletvekilleri, saldırıyı terör eylemi olarak tanımladı ve uluslararası topluma İsrail’in eylemlerini kınama çağrısında bulundu.

Beyrut’ta ve Güney Lübnan’da Paniğe Yol Açtı

Eş zamanlı patlamalar, özellikle Beyrut ve güney Lübnan’da korku ve paniğe yol açtı. Patlamaların yaşandığı bölgelerde, insanlar can havliyle evlerinden çıkarken, yıkılan binalar ve yaralılarla dolu sokaklar kaosun boyutunu gözler önüne serdi. Hastaneler yaralılarla dolup taştı ve yetkililer, sağlık sisteminin çökmek üzere olduğunu belirtti. Beyrut’taki bazı hastaneler, yaralılara yardım edebilmek için diğer ülkelerden tıbbi yardım talebinde bulundu.

Lübnan Hükümeti Uluslararası Topluma Seslendi

Lübnan hükümeti, saldırının ardından sert bir açıklama yaparak İsrail’i kınadı ve uluslararası toplumu bu insanlık suçuna karşı harekete geçmeye çağırdı. Beyrut yönetimi, saldırının bir terör eylemi olduğunu vurguladı ve uluslararası arenada adalet arayacaklarını belirtti. Lübnan hükümeti temsilcileri, Cenevre ve Boston gibi şehirlerde bu saldırıya dair suç duyurusunda bulunacaklarını ve bu olayın uluslararası yargı organlarında ele alınmasını sağlayacaklarını ifade etti.