Prof. Dr. Saliha Kırıcı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Avustralya kökenli Okaliptüs ağacının önemine dair çarpıcı bilgiler paylaştı. Özellikle ağacın hızlı büyüme kabiliyeti, sağlamlığı ve doğal kirlilik alanlarının rehabilite edilmesindeki etkisi üzerinde durdu. Osmanlı yönetiminin bu özelliklerden etkilenerek Okaliptüs ağacının yaygınlaşması için ciddi çaba sarf ettiğini belirtti.
Ayrıca, bataklıkların kurutulmasıyla sıtma hastalığıyla mücadelede dolaylı bir rol oynayan bu ağacın, Osmanlı toplumunda doğal bir çözüm olarak kabul gördüğünü vurguladı. Günümüzde bile, küresel ısınma ile artan sıtma vakalarına karşı bataklıkların kurutulmasında Okaliptüs ağacının öneminin devam ettiğini ifade etti.
Sıtma ağacının sağlık alanında da önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kırıcı, yapraklarından elde edilen özel yağların solunum yolu rahatsızlıklarına karşı doğal bir çözüm sunduğunu belirtti. Bu özelliklerin modern tıp alanında da dikkate alındığını ve sıtma gibi sağlık sorunlarına doğal çözümler bulunmasına olanak sağladığını söyledi.
Endüstriyel açıdan da önemli olan Okaliptüs ağacının, kağıt endüstrisinden parfümeri ve ilaç sektörüne kadar geniş bir kullanım çeşitliliğine sahip olduğunu aktardı. Özellikle ağacın yağından elde edilen bileşenlerin parfümeri, ilaç ve kozmetik endüstrilerinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.
Prof. Dr. Kırıcı, Okaliptüs ağacının çevresel koruma, sağlık ve endüstriyel kullanım açılarından büyük önem taşıdığını ve bu doğal kaynağın etkili bir şekilde değerlendirilmesinin önemli olduğunu vurguladı