1921 yılı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en kritik dönemlerinden birine tanıklık etti. İki önemli anlaşma, işgalleri sona erdirdi ve milli mücadelede yeni bir dönemin başlangıcını müjdeledi.

Fransız İşgali ve İki Anlaşma

Güneydoğu Anadolu, I. Dünya Savaşı'nın ardından bir dizi işgalin pençesine düştü. 15 Eylül 1919'da İngilizlerle Fransızlar arasında imzalanan Suriye Anlaşması, bu bölgedeki Türk topraklarını da işgal sahasına dahil etti. Bu anlaşma ile İngilizler Musul'u alırken, Antep, Maraş ve Urfa gibi önemli şehirler Fransız işgali altına girdi.

Fransızlar, 11 ay önce İskenderun'a yerleşmiş ve ardından Türk topraklarına yönelmişti. 25 Ekim 1919'da Antep’e gelen Fransız subayları, İngilizlerin işgali altındaki kenti teslim aldı. Ancak bu işgal, Antepliler için kabusun başlangıcını getirdi. Şehirdeki Ermeni taburları, Türk halkına karşı sert bir zulüm uygulamaya başladı. Antepliler, işgalci güçler tarafından açlık ve şiddetle terbiye edilmeye çalışıldı.

Malatya’da 4,6 Şiddetinde Deprem Prof. Dr. Naci Görür'den Kritik Uyarı Malatya’da 4,6 Şiddetinde Deprem Prof. Dr. Naci Görür'den Kritik Uyarı

738D6119Dd0C328Ef06359Ef5Bf21193

Direnişin Ateşi: Urfa ve Maraş

Güneydoğu Anadolu'daki bu işgallere karşı Türk halkının direnişi de hız kazandı. 30 Ekim 1919’da Urfa, İngilizler tarafından Fransızlara teslim edildiğinde, halkın direnişi ateşlendi. Milli Mücadele’nin lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Kuvayı Milliye güçleri, işgale karşı koymaya başladı.

Özellikle Urfa’da 12’ler önderliğinde örgütlenen direniş, 8 Şubat 1920’de silahlı bir mücadeleye dönüştü. Fransızlar, 11 Nisan 1920’de Urfa’yı terk etmek zorunda kaldı. Maraş’ta da durum benzer şekilde gelişti. 1 Kasım 1919’da Fransızlar şehre girdiğinde, halkın direnişi karşısında şaşırdılar. Ancak, Halil Ağa gibi kahramanlar, işgalcilerin önünde durarak onlara meydan okudu.

Ankara Anlaşması: Kurtuluşun İlk Adımı

Ekim 1921, Türkiye için tarihî bir dönüm noktası oldu. 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Anlaşması, Fransız işgaline son verdi. Bu anlaşma, Türkiye ile Fransa arasındaki savaşı sona erdirerek, Suriye sınırını belirledi. Anlaşma ile birlikte İskenderun ve Antakya’nın Fransız mandası altında özerk bir yönetim ile gelecekte Türkiye’ye katılmasının yolu açıldı.

Mustafa Kemal Paşa, bu anlaşmayla birlikte İngiliz-Fransız işbirliğini zayıflatmayı başardı. Bu başarı, Kurtuluş Savaşı’nda kazanılan ilk diplomatik zaferlerden biri olarak kaydedildi. Türkiye, 25 Aralık 1921’de Gaziantep’i, 5 Ocak 1922’de Adana’yı, 7 Ocak’ta Osmaniye ve Kilis’i kurtardı.

Ankara Anlaşması, Türk halkının bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığının bir simgesi haline geldi. Bu anlaşma ile birlikte, Türk ordusunun bölgedeki varlığı pekişti. Fransa, anlaşmanın ardından her geçen gün İngiliz politikasından uzaklaştı. Türk halkının direnişi, tarihimize altın harflerle kazındı.

Güneydoğu Anadolu’da yaşanan bu süreç, yalnızca bir toprak mücadelesi değil, aynı zamanda bir onur mücadelesiydi. Bugün, Halil Ağa’nın ve benzer kahramanların izinden gidenlerin hatırası, demokratik bir Türkiye için hala önemli bir ilham kaynağı olmaktadır. Türkiye, Lozan sonrası çağdaş bir cumhuriyet kurma hedefi doğrultusunda ilerlerken, bölgedeki bu tarihî olayların yankıları hâlâ hissedilmektedir.

Muhabir: Haber: Resul Özdil / Foto: Sosyal Medya