Ülke genelinde her gün artan şiddet olayları, halkın temsilcilerine yönelik saldırılarla yeni bir boyut kazandı.

Geçtiğimiz günlerde, Instagram’a yönelik erişim engeline ilişkin görüşlerini kamuoyu ile paylaşan Dilruba’nın tutuklanması, ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirildi. Ancak bu olayın hemen ardından Meclis kürsüsünde düşüncelerini açıklayan Ahmet Şık’ın fiziki saldırıya uğraması ve ona destek veren Gülüstan Kılıç Koçyiğit’in darp edilmesi, demokratik hak ve özgürlüklerin daha geniş bir tehdit altında olduğunu gözler önüne serdi.

Kadına Şiddet, İntiharlar ve Doğaya Yönelik Tehditler Gündemde

Türkiye’de her gün en az dört kadın, erkek şiddeti sonucu hayatını kaybediyor. İşsizlik ve yoksulluk nedeniyle birçok kişi intihara sürüklenirken, hayvanların yaşam hakları ve doğa rant uğruna yok ediliyor. Eğitim sistemi ise, iktidarın bilimsellikten uzak ve kaderci politikalarının kurbanı oluyor. Bu gelişmeler karşısında toplum, Meclis’ten güçlü bir ses bekliyor. Çünkü milletvekilleri, halkın temsilcisi olarak bu tür olumsuzluklara karşı durmalı.

Can Atalay Olayı ve Meclis’te Kan Dökülmesi

Son olarak, seçilmiş bir milletvekili olan Can Atalay’ın hukuki haklarını savunmak amacıyla yapılan konuşmalara karşı uygulanan şiddet, Meclis tarihine kara bir leke olarak geçti. Genel Kurul merdivenlerine akan kan, toplumun hafızasında derin izler bırakacak ve bu olaylar, dokunulmazlık zırhının artık işlevsiz hale geldiğini gösteriyor.

Türkiye'yi Yasa Boğan Narin Güran Cinayetinde Yeni Gelişme Türkiye'yi Yasa Boğan Narin Güran Cinayetinde Yeni Gelişme

Fatıma Keskinbaş’tan Açıklama: “Dokunulmazlık Zırhı Tehdit Altında”

29 Ekim Kadınları Derneği Osmaniye Şube Başkanı Fatıma Keskinbaş, yaşanan olayların ciddiyetini vurgulayarak, “Milletvekillerine yönelik bu tür saldırılar, demokrasimizin kalbine atılmış bir darbedir. Dokunulmazlık zırhı artık milletvekillerini koruyamıyor. Bu zırhın yeniden işler hale getirilmesi ve milletvekillerinin özgürce konuşabilmesi için gerekli önlemler alınmalı” dedi.

Keskinbaş, halkın temsilcilerinin ve özellikle kadınların her alanda karşılaştığı şiddete karşı daha güçlü bir duruş sergilenmesi gerektiğini ifade etti. Ülkemizde artan şiddet olaylarına karşı, dokunulmazlık zırhının tekrar güçlü bir koruma sağlaması için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi.

Meclis’te yaşanan bu olaylar, sadece milletvekillerinin değil, tüm toplumun ifade özgürlüğüne ve yaşam hakkına yönelik tehditlerle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Halkın temsilcilerine yönelik saldırılar, demokrasinin temelini sarsıyor ve bu durumun önüne geçilmesi için acilen önlem alınması gerekiyor.

Editör: Mustafa Düzenli