CHP'li Halil Dallı, Ahmet Özer'in tutuklanmasına sessiz kalan bazı partililere sert eleştirilerde bulundu.
Kadirli’de iş güvenliği uzmanı ve eğitmeni olarak görev yapan Dallı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda partilileri bu duruma tepkisiz kalmakla eleştirdi. Dallı, partililerin bu konudaki duyarsızlığının hem partinin dayanışma ruhuna hem de toplumun adalet arayışına zarar verdiğini belirtti. Ona göre, böylesi bir durum karşısında sessiz kalmak sadece adaletin gecikmesine değil, aynı zamanda partinin güvenilirliğinin sorgulanmasına da yol açıyor. Özellikle bu tür kriz anlarında birlik ve dayanışmanın gösterilmesi gerektiğini ifade eden Dallı, partinin önde gelen isimlerinin yeterli tepkiyi göstermemesini oldukça hayal kırıcı buldu.
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, dün sabah saatlerinde evine düzenlenen operasyon sonucu gözaltına alınmış, ardından tutuklanmıştı. Bu gelişmenin ardından parti içerisinden yeterli bir tepki görülmemesini eleştiren Halil Dallı, sert bir çıkışla sessiz kalan parti yöneticilerine ve üyelerine yöneldi. Dallı'ya göre, Ahmet Özer gibi önemli bir figürün böyle bir süreçten geçmesi, yalnızca onun kişisel bir meselesi değil, partinin tamamını ilgilendiren bir durum. Bu nedenle herkesin sesini yükseltmesi gerektiğini vurguladı.
Dallı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
"Risk almadan siyaset olmaz! Adaletsizlik gördüğümüzde haykırmalı, sesimiz gür çıkmalı. Parti yöneticileri ve üyeleri bu sorumluluğu taşımalı."
Dallı, bu sözleriyle yalnızca bireysel bir çağrıda bulunmakla kalmadı, aynı zamanda parti tabanının da harekete geçmesini istedi. Ona göre, adaletsizlik karşısında güçlü bir tepki vermek, sadece mağdur durumda olan partililere destek olmak anlamına gelmiyor; aynı zamanda topluma da adaletin herkes için önem taşıdığı mesajını veriyor.
Adalet arayışına vurgu yapan bu ifadesi, CHP'deki bazı isimlerin duyarsız kalmasını eleştirdi. Parti içinden biri hakkında bu kadar önemli bir adli süreç yaşanırken sessiz kalınmasını kabul edilemez buldu. Ona göre, Prof. Dr. Ahmet Özer'in gözaltına alınması gibi bir durumun parti içi dayanışmayı test ettiğini ve bu testi geçememenin parti için ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade etti. Halil Dallı, bu süreçte sesini yükseltmeyen partililerin, sadece Ahmet Özer'e değil, parti içi adalet ve eşitlik değerlerine de zarar verdiğini düşündüğünü belirtti.
Parti tabanında "muhalif bir ses" olarak yankı bulan bu çıkış, birçok kişiye göre CHP'nin gelecekteki tutumunu belirleyecek önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. Bu olay, partinin içindeki dayanışma ve birlik duygusunun zayıflayıp zayıflamadığının bir göstergesi olarak değerlendirildi.
