Mahkeme, Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran'a, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken, komşuları Nevzat Bahtiyar’a ise “suç delillerini yok etme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası kararı verdi.
Ancak, dava sürecine dair birçok soru hala cevapsız kalmış durumda. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Narin’in ölümüne dair önemli noktalara dikkat çekti. Bulut, “Narin neden, kim tarafından katledildi hala bilinmiyor” diyerek, davanın ardında kalan soru işaretlerine vurgu yaptı.
Mahkemenin Kararı ve Cevapsız Sorular
Diyarbakır’da Narin Güran’ın ölümünün ardından yapılan soruşturmada, davada yargılanan dört sanık hakkında karar verildi. Narin’in annesi, amcası ve ağabeyine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, komşusu Nevzat Bahtiyar’a suç delillerini yok etmekten hapis cezası verildi. Ancak dava boyunca katilin kim olduğu ve Narin’in ölümüne neyin sebep olduğu hala netleşmedi.
Burhanettin Bulut, davanın sonuçlanmasının ardından yaptığı açıklamada, özellikle Narin Güran’ın gerçek katillerinin hala bulunamamış olmasının altını çizdi. Bulut, “Narin’in katledilmesinin ardından geride bir sürü cevapsız soru kaldı. Narin’in ölümüne kim, neden sebep oldu? Adalet gerçekten yerini buldu mu?” şeklinde ifadeler kullanarak, cinayetin arkasındaki karanlık noktaların hala aydınlatılmadığını vurguladı.
Kadın ve Çocukların Yaşam Hakkı Üzerine
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bulut, açıklamasının devamında, kadın ve çocukların yaşam hakkının savunulması gerektiğini belirtti. Bulut, “Verilen hiçbir ceza, Narin’i geri getirmeyecek. Ancak, kadın ve çocukların yaşam hakkının elinden alındığı bu adaletsiz düzeni değiştirmek mümkün” dedi. Bulut, toplumsal bir sorumluluk ve devletin yükümlülüğü olarak, kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve cinayetlere karşı daha etkili bir mücadele verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Davaya Tepkiler ve Toplumsal Yansımalar
Narin Güran’ın cinayeti, Diyarbakır başta olmak üzere Türkiye genelinde büyük bir infial uyandırmıştı. Narin’in ölümü, aile içindeki şiddet ve çocuk istismarı gibi toplumsal sorunları bir kez daha gündeme getirdi. Cinayetin ardından, sosyal medya kullanıcıları ve sivil toplum kuruluşları, davanın adil bir şekilde sonuçlanması için çağrılar yapmış, yargılama süreci yakından takip edilmiştir.
Olayın ardından gelen tepkiler, sadece bu davayla sınırlı kalmayıp, benzer suçların önüne geçilmesi için daha etkin yasaların ve toplumsal bilinçlenmenin gerektiğine dair güçlü bir mesaj verdi.
Diyarbakır’daki bu davada verilen cezaların, Narin Güran’ın hayatını geri getirmeyeceği açıksa da, toplumsal olarak benzer olayların yaşanmaması için güçlü bir adalet sistemine olan ihtiyaç daha da belirginleşmiş oldu. Burhanettin Bulut ve diğer siyasi figürler, adaletin tam anlamıyla sağlanabilmesi için çözüm önerilerini dile getirirken, toplumun tüm kesimleri de kadın ve çocuk haklarının daha etkin savunulması gerektiğini savunuyor.
Narin’in katilinin kim olduğu, bu sorunun cevapsız kalması, davanın ve sonrasındaki tartışmaların daha da derinleşmesine neden oldu. Toplum, adaletin gerçekten yerini bulup bulmadığını sorgulamaya devam ediyor.