Önerilen değişiklikle, boşanma davası açma süresinin 3 yıldan 1 yıla indirilmesi hedefleniyor. Böylece, boşanma sürecinin daha hızlı ve etkin bir şekilde yürütülmesi amaçlanıyor.
Yargı Yükü Hafifleyecek
Yeni düzenleme, boşanma davalarının daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlayarak, yargı yükünün hafiflemesine katkıda bulunacak. Eşlerden birinin talebi üzerine dava açılabilecek ve bu süreçte uzun bekleme süreleri ortadan kalkacak. Hukukçular, bu durumun boşanma aşamasındaki eşler için daha iyi bir çözüm sunabileceğini belirtiyor.
Avukat Cengiz Hortoğlu, mevcut durumda eşlerden birinin boşanma davası açtığında ve bu dava reddedildiğinde, 3 yıl beklemek zorunda kalmasının adil olmadığını ifade etti. Hortoğlu, "Bekleme süresinin 1 yıla indirilmesi, eşler arasındaki ihtilafı da azaltacak. Davanın ne kadar hızlı sonuçlanırsa, iki taraf için de o kadar iyi olur" dedi. Hortoğlu, yeni düzenlemenin getireceği kolaylıklarla yaşanan mağduriyetlerin büyük ölçüde azalacağını vurguladı.
Boşanma Sürecinde Değişiklikler
Yeni teklifte, noterliklerin tatil günlerinde çalışmasına ve istinaftaki yargılama süreçlerine yönelik de düzenlemeler yer alıyor. Ayrıca, boşanma davalarında mahkemeye başvuran eşin, diğer eşin sorunlarını veya kusurlarını ispat etmesi gerekmeyecek. Hortoğlu, "Bu yasa çıkarsa, boşanma davası reddedildiğinde bir yıl içinde tekrar dava açmak mümkün olacak. Bu durum, tarafları ya anlaşmalı boşanmaya yönlendirecek ya da sorunlarını daha hızlı bir şekilde çözmelerine olanak tanıyacaktır" şeklinde konuştu.
Boşanma Oranları Artabilir
Ancak, bazı hukukçular, bu düzenlemenin boşanma oranlarını artırabileceğine dikkat çekiyor. Hortoğlu, "Dava açma süresinin kısalması, bazı eşlerin sorunlarını daha çabuk çözmelerine yardımcı olacak; ancak bu durum, boşanma sayılarını da artırabilir" ifadelerini kullandı. Dolayısıyla, bu düzenlemenin toplumsal etkileri ve aile yapısı üzerindeki yansımaları da dikkatle izlenmesi gereken bir konu olarak öne çıkıyor.
Yeni düzenlemelerin, boşanma süreçlerinde yaşanan zorlukları azaltması ve yargı sisteminin işleyişine olumlu katkılarda bulunması bekleniyor. TBMM'deki süreç, toplumsal dinamikler üzerinde de önemli bir etki yaratacak gibi görünüyor.