Osmaniye’nin 70 yıl öncesine, 1954 yılına kısa bir yolculuk yapalım. Bugünkü hareketli ve canlı caddelerin aksine, o dönem Osmaniye’nin Atatürk Caddesi, sanki zaman tünelinden çıkıp, arabaların henüz icat edilmediği yıllara tanıklık ediyor gibi. O dönem Osmaniye’nin sokakları, şimdiki kadar kalabalık değil, fakat insanların birbirine daha yakın olduğu, komşuluk bağlarının daha güçlü hissedildiği bir dönemin izlerini taşıyor.
Ahmet Nadir İşisağ’ın arşivinden çıkan bu kare, dönemin sade ve huzurlu yaşamına bir pencere açıyor. Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda yaya olarak gezinen insanlar, at arabalarıyla yapılan ulaşım ve sırtlarında sepetlerle pazar alışverişine giden kadınlar, dönemin en belirgin sahnelerinden. O yıllarda Osmaniye’nin merkezinde henüz motorlu taşıtlar yaygın değilken, herkesin birbirini tanıdığı bir mahalle kültürü hüküm sürüyordu.
Atatürk Caddesi, Osmaniye’nin ticari ve sosyal hayatının kalbi olarak biliniyordu. Küçük dükkanlar, mahalle bakkalları ve esnaflar, halkın günlük yaşamını şekillendiriyordu. Bugün modern binalarla dolu olan caddenin o zamanki mütevazı hali, şehrin büyümeden önceki masumiyetini ve sadeliğini yansıtıyor.
Osmaniye'nin geçmişine dair bu nostaljik kare, şehrin nasıl değiştiğini gözler önüne sererken, aynı zamanda o günlerin unutulmaz hatıralarını da yaşatmaya devam ediyor. Ahmet Nadir İşisağ’ın arşivinden bu tarihi fotoğraf, sadece bir kare olmanın ötesinde, Osmaniye’nin zaman içindeki dönüşümüne tanıklık eden bir bellek niteliğinde.
Osmaniye’nin 70 yıllık hikâyesi, her anıyla hatırlanmaya değer.