Eğitim

Başkan Yücel'den Sert Tepki: "Eğitimde Korku Değil, Bilim ve Akıl Rehber Olmalıdır"

Eğitim-İş Sendikası Osmaniye İl Başkanı Adem Yücel, Eski Genelkurmay Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar’ın eğitimle ilgili yaptığı açıklamalara güçlü bir tepki gösterdi.

Abone Ol

Akar’ın, “Eğitimin amacı bilgi değil Allah korkusu ve kuldan utanmaktır” şeklindeki ifadeleri, Yücel tarafından Cumhuriyet'in laik ve bilimsel eğitim anlayışına yönelik doğrudan bir saldırı olarak değerlendirildi.

Eğitimde Laik ve Bilimsel Yaklaşımın Korunması

Adem Yücel, Akar’ın eğitimle ilgili açıklamalarının sadece kişisel bir görüş değil, aynı zamanda eğitim sistemimizin temel değerlerine yönelik bir tehdit olduğunu belirtti. “Eğitim, korku ve utanç temelleri üzerine değil, bilim ve akıl temelleri üzerine kurulmalıdır” diyen Yücel, açıklamalarının eğitimde bireylerin özgürlüğünü ve çocukların düşünsel gelişimini engellediğini vurguladı.

Yücel, Anayasa’nın 42. maddesine de dikkat çekerek, “Anayasa, eğitim ve öğretimin laik temellere dayanmasını ve Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda yapılmasını öngörüyor. Akar’ın söyledikleri, bu anayasal ilkelere açıkça aykırıdır” şeklinde konuştu. Anayasa’nın ilgili maddesi, eğitim sisteminin bilimsel ve laik temellere dayalı olması gerektiğini ve Devletin gözetim ve denetimi altında olması gerektiğini belirtiyor.

AKP İktidarının Eğitim Politikasına Eleştiriler

Yücel, AKP iktidarının eğitim politikalarını da eleştirerek, bu politikaların eğitim sistemini dinselleştirmeye yönelik olduğunu öne sürdü. Özellikle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projelerini hedef aldı. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin, eğitimin amacını bilimsel bilgi yerine dini ve manevi öğretilere dayandırmayı hedeflediğini belirten Yücel, “Bu model, çocuklarımızın düşünsel gelişimini sınırlar ve onları sorgulayan bireyler olmaktan çıkarır. Eğitim, sadece bilgi ve beceri kazandırmakla kalmamalı, aynı zamanda eleştirel düşünme ve sorgulama yeteneğini de geliştirmelidir” dedi.

ÇEDES projesini de eleştiren Yücel, bu projenin öğrencilere “değerler eğitimi” adı altında dini öğretileri dayatmayı amaçladığını ve eğitimdeki laik ve bilimsel temelleri zayıflatmaya yönelik bir adım olduğunu ifade etti. “Bilimsel temellere dayalı bir eğitim anlayışını savunuyoruz. Eğitimde ‘değerler’ kavramının pedagojik bir çerçevede ve bilimsel temeller üzerine kurulması gerekir. Din görevlileri eliyle değil, eğitimin uzmanları tarafından ele alınmalıdır” şeklinde konuştu.

Eğitimde Bilim ve Özgür Düşünce Vurgusu

Yücel, eğitimin bireyi özgürleştiren, sorgulama yetisini geliştiren ve bilimi rehber edinen bir süreç olması gerektiğini belirtti. Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözünü hatırlatarak, “Eğitim, ulusumuzu çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmak için bilimin ışığında ilerlemelidir. Ancak mevcut iktidarın eğitim politikaları, bu hedeflerden hızla uzaklaşmakta ve eğitim sistemimizi dini ve ideolojik bir kalıba hapsetmektedir” dedi.

Eğitim-İş Sendikası Osmaniye İl Başkanı Adem Yücel, eğitimde bilimsel bilgi yerine korku ve utanç temelli bir anlayışın, toplumu geri götüreceğini ve bireylerin sorgulama, analiz etme ve eleştirel düşünme becerilerini köreltileceğini belirtti. “Eğitim, bireyleri belirli inanç kalıplarına hapsetmek yerine, onları bilgiyle güçlendirmelidir. Milli ve manevi değerler toplumumuzun önemli bir parçasıdır, ancak bu değerlerin eğitimde yer bulması, sadece dini bir perspektifle değil, çok yönlü ve eleştirel bir bakış açısıyla mümkündür” şeklinde konuştu.

Eğitim-İş’in Mesajı

Yücel, Eğitim-İş olarak, “Çocuklarımızın korku ve utançla değil, özgür bir zihinle, eleştirel düşünceyle ve bilimsel verilerle donanmasını savunuyoruz” diyerek, eğitim sisteminin bir ideolojinin değil, bilim ve aklın yolunda ilerlemesi gerektiğini ifade etti. Eğitim-İş, eğitimde özgür düşünceyi bastıran ve toplumu karanlığa sürükleyen anlayışlara karşı duracaklarını ve laik, bilimsel ve çağdaş eğitim anlayışını savunmaya devam edeceklerini duyurdu.

Bu açıklamalar, eğitim politikalarının eleştirel bir gözle değerlendirilmesi gerektiğini ve bilimsel eğitim anlayışının korunmasının önemini vurguluyor. Eğitim-İş Sendikası, eğitim sistemimizin laik ve bilimsel temeller üzerine inşa edilmesi için mücadelesine devam edeceğini açıkladı.