ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf, 12 yıl aradan sonra ABD'nin Suriye'nin başkenti Şam'a gerçekleştirdiği ilk ziyaretin ardından dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Leaf, Suriye'deki mevcut yönetimin başında bulunan Suriyeli lider Ahmed eş-Şara (Ebu Muhammed el-Culani) hakkında, 10 milyon dolar değerinde ödül konulmasının tutarsız bir durum olduğunu vurguladı.
Leaf, ABD heyetinin Şam'a yaptığı ziyaretin ardından çevrimiçi bir basın toplantısı düzenleyerek, Suriye'nin geleceğine ilişkin önemli mesajlar verdi. Suriye'nin geçiş dönemi sürecinde katılımcılığı ve geniş istişareyi vurgulayan Leaf, "Kadınlar, tüm etnik ve dini grupların yer aldığı bir Suriye, Suriyelilerin liderliğinde, tüm Suriyelilerin katılımıyla olacak bir geçiş dönemi olmalı" şeklinde ifadeler kullandı.
Suriye'de Yüksek Ödülün Anlamı Tartışmalı
Leaf, Suriye'nin geleceği hakkında görüşmelerde bulunduğu Ahmed eş-Şara'nın başına konulan 10 milyon dolarlık ödülün tutarsızlık oluşturduğunu belirtti. "Suriye'nin ve bölgenin geleceğini tartıştığım birisinin başında ödül olması, Suriye'nin gerçek bir değişime girmesiyle çelişiyor" diyen Leaf, bu durumun uluslararası kamuoyunda büyük bir kafa karışıklığı yaratabileceğini söyledi. Söz konusu ödülün birkaç yıldır yürürlükte olduğunu belirten Leaf, ABD'nin bu ödülü dikkate almayacağını ifade etti.
Geçiş Süreci ve Yaptırımların Kaldırılması
Leaf, Şara ile yapılan görüşmelerde ABD'nin Suriye'nin ekonomik rehabilitasyonuna yönelik adımlar atmayı ve bölgesel işbirliğini güçlendirmeyi istediğini söyledi. Ancak, ABD'nin Suriye rejimine uyguladığı yaptırımların kaldırılmasına ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı. Yaptırımların kaldırılması için bölgesel ve yerel şartların sağlanması gerektiğini vurgulayan Leaf, "Yaptırımların kaldırılması için geçici hükümet ve sonrasındaki hükümetlerin üzerine büyük bir iç baskı olacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Suriye'nin Yeniden Yapılandırılmasında ABD'nin Rolü
ABD'nin Suriye'deki yeniden yapılanma sürecine katılabilmesi için, Şam'daki geçici yönetimin Sezar Yasası'na uygun adımlar atması gerektiğini belirten Leaf, bu noktada daha fazla ilerleme kaydedilmesi gerektiğini söyledi. Ancak insani yardımların süreceğini ve Şam'a yönelik ziyaretlerinin devam edeceğini ifade etti.
Türkiye'nin Suriye'deki Rolü ve Bölgesel Gerilimler
Leaf, Türkiye'nin Suriye'deki rolüne de değindi ve Türkiye'nin Suriye'nin komşusu olarak tarihi bir rolü olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin ulusal güvenlik çıkarlarının ve bölgesel etkisinin göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade eden Leaf, "Hükümetimizin görmek istediği Suriye, Irak gibi kendi ayakları üzerinde durabilen, egemenliği kazanan ve komşularıyla yapıcı ilişkiler kurabilen bir ülke olmalı" dedi.
Ayrıca, Leaf, Türkiye'nin Suriye'deki bölgesel meselelerdeki etkisini de göz önünde bulundurarak, Türk yetkililerle de aktif bir şekilde çalıştıklarını söyledi. PKK/YPG'nin bölgede üstlendiği rolle ilgili olarak, "Bölgedeki gerilimi azaltmak için enerjik bir şekilde çalışıyoruz ve Kobani çevresinde bir ateşkes sağlanmasını bekliyoruz" diye ekledi.
Sonuç Olarak
Barbara Leaf'in açıklamaları, ABD'nin Suriye'ye yönelik politikalarının şekillendiği ve bölgedeki müttefikleriyle daha yakın bir işbirliği içinde olduğu bir dönemi işaret ediyor. Ancak, Şara ve diğer Suriyeli liderlerle yapılacak görüşmelerin ne kadar somut sonuçlar doğuracağı, Suriye'nin geleceği için belirleyici olacak. ABD'nin Suriye'deki geçiş süreci ve ekonomik rehabilitasyon konusunda ne gibi adımlar atacağı, özellikle yaptırımlar ve bölgesel işbirliği açısından büyük önem taşıyor.