Türkiye'de yenilenebilir enerji kullanımının artışıyla birlikte, fosil yakıtların geleceği ve enerji dönüşümünün sürdürülebilirliği tartışma konusu olmayı sürdürüyor. Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi Başkanı Oğuzhan Akyener ile bu konuyu detaylıca ele aldık.
Türkiye, yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde bazı önemli adımlar atmış durumda. Bu geçişte, ülkenin birçok gelişmiş ülkeden daha fazla avantajı olduğu belirtiliyor. Yüksek bir kaynak potansiyeline sahip olması ve yatırımlar konusunda hızlı ilerleyebilmesi bu avantajlar arasında.
Özellikle elektrik piyasa kanunuyla 2000'li yıllarda serbest piyasa şartlarını oluşturarak, kamu ağırlığını azaltma çabası ve uluslararası yatırımcılara kapıları açma girişimleri, Türkiye'nin enerji dönüşüm sürecini güçlendirmiş durumda.
TESPAM, EPİAŞ'ı kurduktan sonra etkin ve şeffaf bir piyasayı hayata geçirerek, yatırımları çekmekte ve sistemi güçlendirmekte önemli adımlar attı. Aynı zamanda, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımları doğrudan destekleyerek alım garantisi sunma politikası, bu alandaki ivmeyi hızlandırdı. Ardından, maliyetleri düşürmek ve yatırımcılara daha fazla sorumluluk yüklemek adına politikalar geliştirdi.
Yerli teknolojiyi destekleyen ve yerlilik oranını artırmayı hedefleyen politikalar, Türkiye'nin yenilenebilir enerji türlerinde yerlilik oranının oldukça iyi durumda olmasını sağlamış durumda.
Gelecekteki zorluklar arasında finansmanın yanı sıra küresel çatışmalar ve nükleer santralin devreye girmesi sonucu piyasanın doygunluğa ulaşması yer alıyor. Ancak yeni krizler, yenilenebilir enerjinin gelişimini tetikleyebilir.
Enerji üretiminde fosil yakıtların payının azalması, ekonomi üzerinde olumlu etkiler yaratıyor. Yenilenebilir enerjinin maliyetinin düşük olması, tercih edilmesine olanak tanıyor. Enerji ithalatını azaltarak cari açığı düşürebilecek bu yaklaşım, Türkiye'nin ekonomisine büyük katkı sağlayabilir.
Önümüzdeki 5 yıl içinde yapılan yenilenebilir enerji yatırımlarıyla dışa bağımlılığın yüzde 2-3 azalması ve nükleer enerji santralinin devreye girmesiyle yüzde 5'lik bir katkı sağlanması bekleniyor. Toparlayacak olursak, 2030'a kadar enerjide dışa bağımlılığın yüzde 20 civarında azalması, ekonomi açısından oldukça değerli bir gelişme olacak.





