Ancak bu karar, ülkenin Asgari Ücret Saptama Komisyonu tarafından alınmış olsa da, işçi temsilcileri bu zamma karşı ‘hayır’ oyu verdi.
Kuzey Kıbrıs’taki Durum
Kuzey Kıbrıs’ta yapılan düzenlemeye göre, 2025 yılı itibariyle uygulamaya girecek olan net asgari ücretin 37.818 TL olarak belirlenmesi, son yıllarda hızla artan enflasyon karşısında zorlu bir yaşam mücadelesi veren işçiler için önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak, bu ücretin Türkiye’deki asgari ücretle kıyaslandığında, bazı farklılıklar ortaya çıkıyor.
KKTC’deki asgari ücretin yüksek olduğu düşünülebilir, fakat yaşam maliyetleri ve genel enflasyon oranlarının da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Kuzey Kıbrıs, Türkiye’ye oranla farklı ekonomik dinamiklere sahip; yerel üretim, dışa bağımlılık ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, halkın alım gücünü doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Türkiye'de Normal Asgari Tutar ile Karşılaştırma:
2025 yılı itibariyle Türkiye'de asgari ücret, 22 Bin 104 lira olarak belirlenmişti. Bu rakam, Kuzey Kıbrıs’taki asgari ücretin oldukça altında kalıyor. Ancak bu farkın nedenleri, sadece ücretlerin miktarıyla sınırlı değil. Türkiye’deki ekonomik zorluklar, yüksek enflasyon oranları, döviz kuru dalgalanmaları ve yaşam maliyetlerindeki artışlar, asgari ücretin alım gücünü olumsuz etkiliyor.
KKTC’nin yüksek net asgari ücreti, yaşam maliyetlerinin de daha yüksek olduğunu gösteriyor. Kira, ulaşım, gıda gibi temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları, özellikle dövizdeki değişikliklerden kaynaklı olarak artış gösteriyor. Buna karşın Türkiye’de asgari ücretle geçinmeye çalışan bireylerin karşılaştığı zorluklar da benzer şekilde yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleriyle katlanmış durumda.
İşçi Temsilcilerinin Tepkisi:
Kuzey Kıbrıs’taki asgari ücret artışı, işçi temsilcilerinin tepkisini çekti. Zira, yapılan zammın halkın günlük yaşamını kolaylaştırmaya yetip yetmeyeceği konusunda belirsizlikler var. Özellikle gıda fiyatlarının ve kiraların hızla arttığı bir dönemde, asgari ücret artışı, bazı kesimler tarafından yeterli bulunmadı. Bu nedenle, işçi temsilcileri yapılan artışı “yetersiz” olarak değerlendirdi ve komisyonun kararına karşı ‘hayır’ oyu verdiler.
