Emlak sektörünün son zamanlarda büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu ifade eden Atıcı, “Sektör dipte bu aralar. Pek ev alan yok, soran yok. Dünkü deprem de durumu daha da kötüleştirdi. Şimdi beş altı ay boyunca işler tamamen duracak” dedi.

“Mali Sıkıntılar Herkesin Başında”

Kadirli’de on yıldan beri emlakçılık yaptığını belirten Atıcı, son yılların en kötü dönemini yaşadıklarını vurguladı. “Olanlar paralarını faize yatırdı, olmayanlara da kredi yok, paraları yok, bu nedenle ev alamıyorlar. 10 yıldan beri bu sene böyle oldu. Koronavirüs döneminde ev satışı yapabiliyorduk, ama bu durum, koronavirüsten daha kötü” şeklinde konuştu.

Atıcı, emlak fiyatlarının yüksekliğine de dikkat çekerek, “2+1 dairelerin metrekaresi 18 bin lira. Yani 100 metrekare bir daire 1 milyon 800 bin lira. Kiralık dairelerin fiyatları ayda en düşük 10 bin liradan başlıyor. Ekonomik kriz bu durumu etkiledi, ancak barınma ile depremin doğrudan bir alakası yok” dedi.

“İnsanlar Temel İhtiyaçlarını Karşılayamıyor”

Atıcı, insanların temel ihtiyaçları olan barınma ve gıda gibi konularda büyük zorluklar yaşadığını ifade ederek, “Bu durumu anlamakta güçlük çekiyorum. İnsanlar nerede oturuyor, ne yapıyorlar? Çoğu köylere gidip geliyor, ailelerinin yanında kalıyorlar. Gelenler evlerin pahalı olduğunu düşünüyor” diye ekledi.

Önceden 3-4 ev sattıklarını, ancak şimdi altı ayda ancak bir tane satabildiklerini vurgulayan Atıcı, “Müteahhitler ayakta durursa, biz de ayakta duruyoruz. Önemli olan müteahhitlerin durumu. Hala inşaat yapıyorlar ama maddi sıkıntı yaşıyorlar. Eskisi kadar inşaat yok zaten” dedi.

Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemlerine, Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi'nde büyük ilgi Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemlerine, Robot Yatırımları Zirvesi ve Sergisi'nde büyük ilgi

Kadirli’de emlak sektöründe yaşanan bu kriz, hem alıcılar hem de satıcılar için ciddi sıkıntılara yol açarken, bölgedeki emlakçılar da iş yapabilmek için çare arıyor. Arif Atıcı'nın durumu, Kadirli’nin ekonomik geleceği açısından da endişe verici bir tablo çiziyor.

Editör: Resul Özdil