Yaşar Kemal’in ölümsüz eseri İnce Memed, Türk edebiyatının en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilir. Ancak, bu destansı kahramanlık hikayesi, günümüz koşullarında nasıl şekillenirdi? İşte bu soruya verilen yanıt, edebiyatseverlerin ilgisini çekecek türden.
Eğer İnce Memed, 21. yüzyılın şehirlerinde yaşıyor olsaydı, karşısında bir Abdi Ağa değil, bankaların ve onların sembolü haline gelmiş bankamatik cihazlarının duracağı öngörülüyor. Bugünün dünyasında, yüksek faiz oranları, banka masrafları ve ekonomik sıkıntılar, tıpkı Memed’in köyünde olduğu gibi, halkı ekonomik olarak sömürmeye devam ediyor. Bu durumda, İnce Memed’in mücadelesi, Abdi Ağa’ya karşı değil, bankacılık sisteminin adaletsiz uygulamalarına karşı bir savaş olurdu.
Yeni senaryoda, İnce Memed’in mücadelesi, bireysel bir başkaldırıdan ziyade, ekonomik adaletsizliğe karşı daha geniş bir toplumsal hareketi temsil ederdi. Belki de Memed, teknolojiyi kullanarak halkı finansal okuryazarlık konusunda bilinçlendiren bir figür haline gelirdi. Onu, merkeziyetsiz finans (DeFi) sistemlerini teşvik eden bir lider veya kooperatif bankacılık sistemlerini hayata geçiren bir girişimci olarak hayal edebiliriz.
İnce Memed, modern dünyada bir hacker veya fintech girişimcisi olarak karşımıza çıkardı. Bankamatiklere fiziksel saldırılar düzenlemek yerine, dijital saldırılarla bankacılık sisteminin açıklarını ortaya çıkaran bir kahraman olabilirdi. Bu modern Robin Hood, bankaların yüksek ücretlerinden kurtardığı paraları ihtiyaç sahiplerine dağıtmak için çalışırdı.
Yaşar Kemal’in İnce Memed’i, doğa betimlemeleri ve yerel dil kullanımıyla öne çıkan bir eserdi. Ancak bugün yazılmış olsaydı, bu anlatım tarzı yerini modern teknoloji ve kentsel yaşamın soğuk, mekanik diline bırakabilirdi. Bankamatikler, bu hikayede soğuk ve duygusuz makineler olarak, insan ilişkilerindeki sıcaklığı ve doğrudanlığı yok eden simgeler haline gelebilirdi.
Sonuç olarak, bugünün İnce Memed’i, sadece bir kişinin değil, tüm bir toplumun ekonomik bağımsızlık mücadelesini temsil ederdi. Bu mücadele, bankacılık sisteminin ve kapitalizmin insanları nasıl mekanikleştirdiğini ve duygusuzlaştırdığını gözler önüne sererdi. İnce Memed, zaferini bir bankayı yenmekle değil, insanlara ekonomik özgürlüklerini geri kazandıracak bir sistem kurmakla elde ederdi.
Edebiyatseverler ve modern dünyanın adalet arayışında olanları, İnce Memed’in bu yeni yorumunu düşündükçe, onun hikayesinin aslında zamanın ötesine geçen bir mesaj taşıdığını görecekler. Modern dünyada İnce Memed gibi bir kahramana ihtiyaç duyulup duyulmadığı sorusu ise, birçok kişi tarafından tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.
