Şimşek, 10 yıl vadeli ABD Doları gösterge tahvil getirilerinin 2021 Kasım ayından sonra ilk kez yüzde 7'nin altına indiğini belirtti. Bu gelişmenin, özel sektörün dış finansmanında olumlu etkiler yarattığını ifade etti.

Dış Borçlanma Maliyetlerinde İyileşme

Bakan Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “10 yıl vadeli ABD Doları gösterge tahvilimizin getirisi, 2021 yılı Kasım ayından sonra ilk defa yüzde 7’nin altına indi. Kararlılıkla uyguladığımız programımızla makro finansal istikrarı güçlendirerek risk primini düşürdük. Böylece dış borçlanma maliyetlerimiz önemli ölçüde geriledi” ifadelerini kullandı. Bu durumun, Türkiye’nin dış borçlanma stratejileri açısından önemli bir gelişme olduğuna dikkat çekti.

Özel Sektöre Olumlu Etki

Dış borçlanma maliyetlerindeki bu iyileşmenin, özel sektörün dış finansmanında da olumlu etkiler yarattığını vurgulayan Bakan Şimşek, “Önümüzdeki dönemde yapısal adımlarla bu kazanımları kalıcı hale getirerek risk primini daha da iyileştireceğiz” dedi. Şimşek, özel sektörün uluslararası piyasalardan daha düşük maliyetlerle finansman sağlamasının ekonomik büyüme ve yatırım iklimi üzerinde pozitif etkiler yaratacağını belirtti.

Bakan Şimşek’in açıklamaları, Türkiye’nin mali disiplin ve ekonomik istikrar açısından aldığı olumlu sonuçları ve gelecekteki stratejik hedeflerini ortaya koyuyor. Bu gelişmeler, hem devletin borçlanma maliyetlerini hem de özel sektörün finansman koşullarını iyileştirme yolunda atılan önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.

Editör: Mehmet Çardak